“Herkesin yolu kendine özgüdür. Kişiliğinde geliştireceği alanları kişi kendi bilir. Her şeyin başı niyettir. Seda Gwen Atmaca Kişisel Gelişim Uzmanı
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Kişi Kendini gelişime açma haline yüzünü döndüğünde, ihtiyacı olan “akış” diyelim baslar. Ve büyümeye karar verdiysen, değişime hazır olman gerekir. Aynı zihin kalıbında olup, aynı düşüncede, aynı yargıda, kalıp farklı sonuçlar beklemek kendini kandırmaktan ileri gitmez.”
Değişime yönelik kararlı adımları bu cümleleriyle ifade eden Kişisel Gelişim Uzmanı Seda Gwen Atmaca “kişiliğinde geliştireceği alanları kişi kendi bilir” diyerek, cesaretin içimizde saklı olduğunu vurguluyor.
Gelin kendisini daha yakından tanıyalım!
Röportaj: Melek Şenol
Kendinizden bahseder misiniz?
Ben, Seda Gwen Atmaca 1 Ağustos 1973 Şişli, İstanbul’da doğdum.1996 ‘da evlenip eşimin orada olmasından dolayı Amerika’ya yerleştim. Ömrüm okuyup yazmakla inceleyip araştırmakla ve uzun bir içsel yolculukla geçti. Hayatimda ilk olağan üstü şey 9/19/1999’da Canım oğlumun doğması ve bana harika gözleriyle bakmasıydı.
Başa dönersek, Hamile kaldığımda eşimle çok bilinçli bir parents olacağız dedik ve parents ile alakalı ne kadar dergi varsa üye olduk. Çok komik bir süreçti, sabah akşam okuyor ve çok eğleniyorduk, her fırsatta oturur onun kalp atışlarını dinler ve sonra ona Mozart dinletirdim. Mozart kusmadığına seviniyorum, çünkü artık ben dinlemiyorum. Klasik müzikten vazgeçmem ama Mozart değil artık… Bu arada Mozart müziğini ilahi sistemden almış, bunu çok zaman sonra RAMTHA’dan öğreniyorum…
Yani iyi bir şey yapmışım diye düşünüyorum. Oğlumuz dünyaya geldi, biz bu arada sudan çıkmış balığa döndük, tüm okuduklarımız uçtu, neydi bir dakika ne yapacaktık derken, bir anda çocuk kucağımızda dolanır olduk uyusun diye… Şimdi bakıyorum da muazzam bir süreçti ama söyleyebilirim ki; hiç öyle bilinçli ebeveyn olamadık. Oğlumuz bize nasıl olmamız gerektiğini öğretti desek fazla olmaz.
Amerika’ya yerleşmek hayalimde yoktu, çünkü İstanbul’u çok seviyordum hatta özlemimle alakalı çok şiir yazmışımdır. Artık en sonunda şöyle bir cümle karalamışım.
ARTIK HIC KIMSEYI OZLEMIYORUM… ISTANBULU DA…Deyip noktayı koymuşum. O günden sonra hiç şiir yazmamışım.
İlk Amerika gitmek için uçağa bindigimde (çok üzgündüm, herkes gülerek, ben ağlıyarak gittim) üzüntümü ne düşünürsem hafifletirim demiştim.
LEO BUSCAGLIA ile tanışacaksın ki; Sevmek, Yaşamak, Ögrenmek adlı eserini okuduktan sonra baş ucu kitabım olmuştu, Güney Kaliforniya’da “SEVGI” dersleri veriyordu… Dr. LOVE diye tanınıyordu, benim için harika bir deneyim olacaktı… Tabii ki Amerika’ya gel, yerleş, oku, ögren, gez derken ben unuttum, aklıma geldiğinde bir iki ay evvel dünyaya gözlerini kapatmış olduğunu ögrendim, çok üzülmüştüm, nasıl unuttum diye…
Annem ve Babamdan ayrıldığıma çok üzülüyordum ama onları aynı zamanda kaybetmekten de korkuyordum. Dedim ki; Kendi kendime vefat ederlerse çok uzakta olacağım görmeyeceğim. Ve ne oldu, geldi annem yanımda vefat etti, talihsizlik gibi gözüküyordu, çok büyük bir ders oldu, bana… Annemi öyle gördüğümde artık korkmuyordum çünkü annem artık o beden değildi ve hala yaşıyordu,
Bu “Sonsuz Olmanın” Hissi İdi.
Ve ilerleyen zamanlarda “neyi itersen onu çekersin “bir evrensel yasa “olduğunu öğrendim. Annemin gidişi benim de dönüşmeye başlamama vesile oldu, evreni daha farklı algılamama, Olgunlaşmama ki! Insanlar yaşlanırlar, olgunlaşmazlar, (konuyu kısa kesiyorum) çocukluğumdan beri yasadığım ilginç olaylara ışık oldu.
Canım Annem, Seni Seviyorum iyi ki Benim Annem Oldun.
Kişisel gelişim aşamaları nelerdir?
Bu popüler kültürde “aşama” diye kaydedilmiştir. Aslında böyle bir şey yoktur. Evrenin diğer ismi de Allah’tır. Evren çok şefkatli ve merhametlidir, o yüzden sen nasıl akmak istiyorsan hayatın içinden, nasıl olmak istiyorsan, kendini nasıl, nerde görmek istiyorsan, sana sadece “OL” der. Herkesin yolu kendine özgüdür. Kişiliğinde geliştireceği alanları kişi kendi bilir.
Her şeyin başı niyettir. Kendini gelişime açma haline yüzünü döndüğünde, ihtiyacın olan “akış” diyelim başlar. Ve büyümeye karar verdiysen, değişime hazır olman gerekir. Aynı zihin kalıbında olup, aynı düşüncede, aynı yargıda, kalıp farklı sonuçlar beklemek kendini kandırmaktan ileri gitmez. Nerede olduğunu bilmek ve nereye gitmek istediğini bilmek elzemdir.
Bir söz vardır, öğrenci hazır olduğunda, öğretmen yanı başında belirir. Bende de aynen böyle oldu” uyandığımda” nasıl bir sabır ve şefkatle birlikte öğretmenlerle çevrili olduğumu fark etmem harikulade bir deneyimdi. Hala gözlerim dolar.
Fotoğrafçılığın tanımı nedir?
Fotoğraf çekmek insanın gözünü aklını ve yüreğini aynı hizaya getirmesidir. Der; Henri Certier- Bresson. Bana göre; Işık, hayatla dans ederken, sen de onlara aşkını ilan edersin. Hayat akışkandır, iyi ki fotoğrafçılık var.
Kişisel gelişim nedir?
Kişisel gelişim, Self-help- Self improvement kelimelerinden türemiştir. Bununla beraber insanın kendine yolculuğudur. Kendi kendine yardımıdır. İnsan dünyaya bunun için gelir. İnsanın olma, olgunlaşma sürecidir. Aslında gelişim hayatın rutin akışıdır.
706 ne sayısıdır?
Bağışlama sayı sekansı. Bağışlama bende normalize olsun, diye bir niyet bildiriminden sonra, bu sayı sekansını, blokajları kaldırma sayısı 91688 ile DNA 894781(Atalardan gelen tüm negatif kayıtları nötr eder.) Sonsuz Aşk 888 912 818848(çünkü sevgi her şeyi çözer) sayılarıyla birlikte kullanabilirsiniz, ben oyle yaptım ve yapmaya devam ediyorum.
Bizler sevgiden yaratıldık ve sevginin dünyanın temeli olduğunu anlamak yeterlidir konunun özünde… Ben 30 senedir KURAN okuyor, inceliyor ve araştırıyorum ve üzerine tevekkül ediyorum. KURAN da aynı şeyi söyler. Af dilemek Yaratıcıdan, kendimizi affetmeye izin vermesini dilemek bunu anlamak, bu farkındalığa ermek, Tanrının yargılamadığını, yargının bizde olduğunu.
Dr. GRIGORI GRABOVOI ‘nin aşk üzerine öğretisi söyle der; Herhangi bir kişi kendine aşk gözüyle baktığı sürece, aşk kesinlikle açık ve şeffaf bir gelecek sunar. Durmaksızın seversek, sevgimiz boşa gitmez, her durumda, herkesi durmaksızın seversek, böylelikle her hareketimizi aşkla yapmış oluruz. Sonrasında insanların hastalık ve benzeri şeyler yaşamadığı sonsuz bir gelecek yaratılmış olur.
Fotoğraf çekerken nelerden ilham alıyorsunuz?
Prof. Hocam bana Seda “stil life” çekmelisin, çiçek, böcek çekerek ünlü olamazsın demişti. Çünkü nasıl resimle hem hal olduğumu görüyor, doğal bir ışığımın olduğunu benim için, ünlenmenin çok kolay olacağını söylüyordu, tabii ki o ana gelene kadar tüm hayat dersleri alinmiş artık çiçek böcekle sükûnet buluyorken, söylüyor hocam bunları, bana geri dön hayata diyor kısacası…
CeraVe ile Güneş Koruması ve Nemlendirme Bir Arada
Ben de benim ünlü olmak gibi bir derdim yok, ama mutluluğu, aşkı görüntülemek gibi bir arzum olabilir, demiştim içimden… Bundan da hevesimi alayım bakarız sonrasına dedim ama hala gökyüzünde gözlerim. Dünyayı var eden tüm renklere asığım…Doğa demek az gelir bence… Çok az resim vardır ki, photo shop eğitimimi de aynı hocamdan aldım, iki değerli hocam benle photo shop programlarını paylaşmışlardı, çok sevgilerimi gönderiyorum onlara, böylesine paylaşımcı çok az hoca vardır.
Ne demiştim, çok az resim vardır ki! Bir müdahaleye gerek olmadan göründüğü gibi kadraja giren ve görüldüğü gibi yansıyan ve sınıfta kaç kişi varsa, aynı anda Wooww dedirten yani hayranlık, “ben burada parantez açmak istiyorum” (aşkla yaklaştığın, yaptığın her şey, o aşkı sana geri yansıttığını düşünüyorum) kazanan resimlere sahibim. Bunlar profesyonel bir ruhla çekilmiş resimler değil, amatörlüğünü kaybetmediğin zaman gerçekleşen anlar. Aynı şeyi telefon kameramla da yapabilirim, ki; bu gördüğünü yansıtabilme becerisi aşk ile ilinti bence…
Grigori Grabovi sayı sekansları nasıl çalışır?
G.G. Bilimsel öğretileri, bilinç geliştirme yöntemleri ve diğer insanlar içinde geçerli olan kendi kendine yardım hakkında eğitim bilgileri ve kendi kendine eğitim sunmaktadır. Bilgi ilk olarak, bilgi formunun geometrisi ile ilgili olan ruhun biliş seviyesinde aktarılır. Sunulan metotlar kişilerin bilinçleri aracılığıyla hayatlarındaki olayların-kendilerini iyileştirmede dahil olmak üzere- yaratıcı yönde değiştirmelerine yardım eder.
Nasıl uygulanır: Birden fazla teknik vardır, ama en önemlisi, saf niyet ve kendiniz içinde istediğinizi başkaları içinde istemektir. Öğretiler sadece sayı sekansları değil, Formüllerden de oluşur. Konsantre olmak yeterlidir, sayı sekansının bütününü görüp sonrasında tek tek sayılara konsantre olmayı amaçlar. Ve sayıları çeşitli geometrik formların içinde imgelemek mesela gümüş bir kürenin içinde görmek iyi olur.
Resim Yetenek midir?
Eğer geçmiş yaşantıdan getirdiyseniz, bu hayatta açığa çıkar, Yetenektir ama öğrenilebilir. Her şey gibi…Kendimden örnek verecek olursam orta okulda resim öğretmenimiz (umarım bunu okur) bize İstanbul fethi ile ilgili bir resim yapmamızı ödev olarak verdi. Ben de en bildik olandan zaten fazla yok 3 tane mi? Neyse bir tanesini çizdim ertesi gün sınıfta, normalde beklersiniz değil mi “nasıl bir yeteneksin sen hadi şunu da çiz bakim” dersiniz hoca olsanız yani ben öyle yapardım, öğrencimin yeteneğini teyit eder devamında destek olur ilerlemesi için yardım ederdim AMA BÖYLE OLMADI…
Öğretmenimiz neredeyse tepinerek “bunu sen yapmadın yapamazsın dedi. Sonrasında annem geldi, yok ona da inanmadı. Böylelikle resimden soğudum diyeceğim ama resim yapmak bana iyi geliyordu. Devam ettim. (Başkalarının ne düşündükleri ile ilgilenmezdim, şimdilerde ise hangi sınırlı düşünce ile mücadele ettiklerine ve kendilerini hasta edicek miktarda olağan düşünceye direndiklerini görüp üzüntü duyuyorum) Yani bu örnekten gidersek YETENEKTIR.
Ressam nedir?
Bana göre Ressam bir şifacıdır. Bunun geçmişte örnekleri vardır, yakından incelersek… Kendini şifalandırmak için başlar.
Ressam Resmetmeye… Şair Yazmaya… Her şey aslında kendimizden kendimize bir yolculuktur… Dikkat ederseniz, herkes neredeyse resim yapıyor. NEDEN? Herkesin şifalanmaya olan ihtiyacı çoğaldı ve Dünya’daki tüm insanların şifalanma vakti gelmiştir.
Son Söz
Bu bir tavsiye mektubu olsun, bir kimyager arkadaşımla tanışmıştım, bana “yakında mutsuzluk hastalığı baş gösterecek” demişti. Bunun üzerine çok düşünmüştüm, şimdi geldiğimiz nokta yani gözlemlediğim… Hemen hemen herkesin anti depresan içiyor olması, o arkadaşımı haklı çıkartıyor.
İnsanlar artık mutluluk oyunu da oynamıyorlar, mutsuzluklarından besleniyorlar, bu da onları daha da çıkmaza, çözüm üretemeyen bir hal içinde yaşamaya zorluyor.
Bakın! Sürdürülebilir mutluluğun yolu, davranışlarımızı disipline etmekten geçer…
Vücudumuzda her hücrenin içinde “eksi” dışında “artı” voltaj vardır. Her canlı hücre bir bataryadır ve o hücreleriniz sizi dinlerler, ne üretiyorsanız dışarıya onu yansıtırlar.
Batarya nedir? Elektrik enerjisini, kimyasal enerjiye dönüştürür ve depolar. Bu ne demek? Dışarıda aradığınız mutluluğu muhtemelen bulamiyacaksanız demek… Neden? Çünkü içeride ne varsa, dışarıda da o vardır. Rezonans kanunu kitabının yazarı; “hayatta elde ettiğimiz her şey gerçek kişiliğimize benzer” der. Yani siz kişiliğinizde ciddi bir değişime geçmeye karar vermezseniz size anti depresan içiren o kişiliğiniz, anti depresana ihtiyaç duyan ya da kullanan bir başka sizin benzeriniz kişiliği ya da kişileri çeker…Siz zaten kendinize anti depresanla katlanıyorsunuz, diğerlerine nasıl katlanacaksınız?
Kendimizi dinlemeyi alışkanlık haline getirmemiz lazım, kendi kendinizle konuşun, hala bazıları gerçekten mi? Diyor, EVET! 50 trilyon hücreye sahipsiniz, sizi dinleyen muazzam büyük bir orkestraya sahipsiniz. Yaratıcı güç bize yenilmez bir irade verdi, bunu değişim için, tekrar doğuş için kullanın. Ben Anka kuşunun hikayesine bayılıyorum, onu her fırsatta okurum, unutmamak için, kişiliğimde beni kandıran unsurları hatırlamak ve kanmamak için yolumdan şaşmamak için… O Anka kuşunun tekrar dogmasına sebep olan amacına ulaşmasına neden olan yenilmez iradesi idi.
Ben HER ŞEYE KADİR OLANIN, HER ŞEYE MUKTEDIR OLAN ÇOCUĞUYUM… Siz de öyle! Kendinize sahip çıkın… Sizi seviyorum.
Youtube: @ SA-gwen
Insagram: @Sedagwen