“Sanat bana göre bakmaktan zevk aldığım, beni kendimle buluşturan ve kalbimle bağlantı kurmamı sağlayan bir şey. Çocuksu bir yaratıcılığın ve doğadan aldığım ilhamın, şimdiye kadar gördüklerim yaşadıklarım, duyup deneyimlediklerimle harmanlanıp eserlerde vücut bulmasıdır. Ressam Deniz Küsem kimdir?
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Sanat bireysel bir olgu, önce kendimi mutlu etmeli, eğer ben ürettiğimden memnun olursam, karşı tarafa ona bakan insanlara da doğru yansıtırım diye düşünüyorum” diyerek, sanatı sadece kendi yeteneklerini sergilemek amacıyla değil sanatseverlerin de ruhlarına doğru yansıtmak istediğini vurgulayan Ressam Deniz Küsem ile çok keyifli bir röportaj yaptık.
Bu sözlerinle de alkışımızı aldın sevgili Deniz. “Sanat, bireyden topluma doğru olan ve insanları bir araya getiren bir olgu.”
Röportaj: Melek Şenol
She and Girls okuyucularına sanat yolculuğunuzun ne şekilde başladığından bahseder misiniz?
Sanat yolculuğum çocukken başladı. Kendimi hatırladığım zamanlardan beri resim yapmak içimden gelen bir dürtü idi. Keçeli kalemler, pastel ve sulu boyalar, tükenmez kalemler; o zaman elimizde ne varsa onunla kağıtlara resimler çizer, içlerini boyardım.
Okul yıllarımda da resim yeteneğim öğretmenlerin dikkatini çekmişti, sınıfın çizimcisiydim. Öğretmen “Deniz teneffüste tahtaya bir dolaşım şeması çiz derste anlatayım” derdi örneğin. Sonraki yıllarda uçuş hostesi olarak çalıştım ve o dönemin eserlerimdeki çeşitliliğe etkisi oldu ve yurt dışındaki girişimlerim için de faydası olduğunu düşünüyorum.
Farklı ülkeler, renkler ve kültürler, farklı iklimler, onların sanat eserleri ve mimarisi, doğası hep sanatımı besleyen unsurlar oldu. Paranız olsa bile vaktiniz olmuyor bazen dünyayı görmeye. 10 yıldır Almanya’da resim çalışmalarıma devam ediyorum. Avrupa’da 2020 Monako Art3F Contemporary Art Fair ve Zürihte Artbox.Project bünyesinde sergilere katıldım.
Bulgaristan Varna’da Boris Georgiev City Art Gallery de karma sergide yer aldım. İstanbul’da da Karl und Ein Art Gallery, La Visione, Match Art Gallery, Nişantaşı Marki sanat galerisinde vb. sergilere katıldım. Monaco Tribune gazetesinde bir röportajım yayınlandı.
Sanat eserlerinin online satışı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Olumlu bakıyorum, online satış imkanı sanatçı ve galeriler için bence artık olmazsa olmaz bir seçenek. Artık her şey dijitale dönüyor. Bana göre sanatçıya ve sanat eserlerine erişim kolaylaştı, artık tek bir tıkla sanatçının profiline veya galerilerin profillerine ve iletişim bilgilerine ulaşıyorsunuz, eserleri inceliyorsunuz sorunuz varsa iletiyorsunuz yani direk iletişimdesiniz.
Eserlerinizi dünyanın dört bir yanında sergileme imkanı buluyorsunuz, satın almak isterseniz sanatçı ve galerinin sunduğu opsiyonlara göre yönlendiriliyorsunuz. Sanatçı açısından maliyetlere olumlu yansıdı bence. Tabii ki fiziki olarak eserleri gidip görmek de çok önemli, bu da bir tercih meselesi.
Güzel sanatlarla ilgili aktivitelerden, sergilerden vb. sosyal medya ve internet yoluyla haberdar olunuyor. Avrupa’da online sanat eseri satışı çok yaygın, sanatçıların ve galerilerin kendi web sitelerinden veya Artsy gibi pek çok sanatçının eserlerinin tanıtım ve satışına aracı olan tanınmış online sitelerden eserler alınabiliyor.
Herhangi bir sanatçıyla tanışıp sohbet edebilseydiniz bunun kim olmasını isterdiniz?
Michael Jackson olabilir, sesine müziğine ve görsel şovlarına hayrandım hep, o star ışığını canlı olarak görmek ve tanımak isterdim. Veya Van Gogh’la tanışıp: merak etme bir gün eserlerin çok değerli olacak ölümsüz bir sanatçısın sen aslında demek isterdim mesela 😉
Eserleriniz hayatın bir parçası olsaydı nerede olurdu?
Hayatın hayal ve duyguları temsil eden tarafında olurdu sanıyorum. Baktığımda kendimle buluştuğum, beni rahatlatan, o ânı güzel kılan bir parça olurdu.
Avrupa’da kadın sanatçı olmak sizin için ne ifade ediyor?
Avrupa’da olmamın sanatıma olumlu katkısı olduğunu düşünüyorum. ‘Sanatçı’ dediğinizde bunun meslek olarak daha çok kabul gördüğü aşikâr. Kadın sanatçıların dayanışması burada da mevcut.
Prime Video, merakla beklenen dizisi Dead Ringers’ın önemli görsellerini yayınladı
Malzemeye ulaşım, ürün ve seçeneklerin çeşitliliği bana göre daha iyi Avrupa’da. Hobi ressamlığı da çok yaygın ve çok çeşitli online satın alım siteleri mevcut. Resim sanatı bence internet ve sosyal medya ortamında yayılmaya başladıktan sonra çok daha ön plana çıktı.
Bu anlamda şanslı bir döneme denk geldim. Yalnız Avrupa’da da sanatçılara daha fazla devlet desteği verilmesi gerekiyor.
Sanat anlayışınızdan bahseder misiniz?
Sanat bana göre bakmaktan zevk aldığım, beni kendimle buluşturan ve kalbimle bağlantı kurmamı sağlayan bir şey. Çocuksu bir yaratıcılığın ve doğadan aldığım ilhamın, şimdiye kadar gördüklerim yaşadıklarım, duyup deneyimlediklerimle harmanlanıp eserlerde vücut bulmasıdır.
Sanat bireysel bir olgu, önce kendimi mutlu etmeli, eğer ben ürettiğimden memnun olursam, karşı tarafa ona bakan insanlara da doğru yansıtırım diye düşünüyorum. Sanat insanın kendi dünyasını ve görüşlerini yansıttığı bir araç. Yani bireyden topluma doğru olan ve insanları bir araya getiren bir olgu.
Aileniz resme olan sevginize nasıl karşılık verdi?
Ailem gayet olumlu yaklaştı, çocuğumuz yetenekli, güzel boyalar kalemler alalım şeklinde güzel bir yaklaşım ve ilgi vardı. Zaten babam ve amcam da resim yaparlardı, onlar daha çok modern çizimler yapıyorlardı, kara kalem, dolma kalem uçlarla çalışıyorlardı. O açıdan benim de resimle ilgili olmam herkesin hoşuna gitmişti.
Deniz Küsem resim dışında başka sanatlarla da ilgilenir mi?
Tiyatro, opera ve bale showları ilgimi çekiyor. Sahnede müzik eşliğinde bir tiyatro sergileniyor, kostümler dekorlar oyunculuk gerçekten büyük emek veriyorlar. Ve rüya gibi bir ortam yaratılıyor.
İyi bir sanat eğitimi başarılı bir sanatçı olmak için gerekli ve yeterli midir?
Kesinlikle yeterli değil. Sanat eğitimi almak güzel bir şey, teknik anlamda, bilgi ve uygulama alanında kendini geliştirmeye yardımcı olduğunu düşünüyorum, ama bir taraftan da bana göre insanın o yaratıcı çocuk hallerini, olduğu gibiliğini, kendiliğindenliğini bozan bir yönü olduğu kanısındayım.
Bir figür şöyle yapılmalı böyle çizilmeli, bu boya böyle kullanılır, insan vücudu şöyle çizilir gibi kural koymaya çalışmak bana göre değil. Çünkü Sanat her şeyden önce insanın kendi için yaptığı ürettiği bir şey bence. Bu anlamda da kalıplaşmış bazı bilgilerin sanatçı adaylarının beynine yerleşip potansiyel yaratıcılığını engelleyebileceğini düşünüyorum.
Son yıllarda sanat dünyasındaki değişimleri nasıl yorumlarsınız?
Çok çeşitli alanlarda sanat dünyasında covid dönemindeki izolasyon bir dönüm noktası gibi oldu bence. Benim için olumlu bir dönemdi, kendimle baş başa kalıp ürettiğim bir dönem. Durma noktasına gelen satışlar covid sonrasında daha da arttı; dijitale doğru artan eğilimler hız kazandı.
Genç sanatçılara ve yeni yüzlere ilgi arttı. İnsanlar da bu yasaklardan sonra şimdi sanki daha da bir hayatın güzelliklerini deneyimlemek istiyor, hayatın kıymetini anladık hep birlikte bence. Bu bağlamda sanatçıya, yeni fikir ve yeni kişilere, sanat fuarlarına ve galerilere ilgi arttı.
Özellikle yeni jenerasyonda dijital alımlar yoğun, NFT gibi dijital ürünlerin sahipliğini kanıtlayabilen sistemlere ilgi var. Bence ticareti daha kolay olduğu için dijital platformda bir yatırım ürünü olarak sanat ön plana çıkmaya başladı. Dijital sanat öne çıksa da fiziki eserleri tercih eden bir kitle her zaman var. Fiziki eserlerin yeri başka bence.
