“Travmatik olay sonrası gösterilen tepkiler olağandışı bir olaya verilen normal tepkilerdir. Psikolog Seda Aydemir
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Bu durumun yarattığı etkileri azaltabilmek adına kendinize zaman tanıyın, sağlığınızı ihmal etmeyin, günlük rutinlerinize devam etmeye çalışın, sevdiklerinizle zaman geçirin, duygu ve düşüncelerinizi paylaşın, yaşadıklarınızı yazmayı deneyin, medyayı sağlıklı kullanın, sürekli tekrarlayan zorlayıcı görüntüleri izlemekten kaçının ve bu süreçte ani kararlar almayın” diyerek, depremin etkilerini azaltmamıza yönelik önerilerde bulunan sevgili Seda Aydemir ile deprem sonrası travmatik süreci nasıl atlatabileceğimize dair önemli önerilerde bulundu.
Röportaj: Melek Şenol
Seda Aydemir’i tanımayanlara özetle nasıl anlatırsınız?
Lisans eğitimimi üç yılda tamamlayarak Sakarya Üniversitesi’nden onur derecesiyle 2015 yılında mezun oldum; Klinik Psikoloji eğitim-öğretim dönemimi Üsküdar Üniversitesi’nde tamamladım.
2016 yılında Gaziantep ilinde düğünde meydana gelen patlamada Travma Odaklı Psikososyal Destek ekibinde görev alarak psikososyal destek çalışmaları yaptım. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında; Aile Sosyal Destek Programı kapsamında dört sene ailelerle çalıştım.
Çalışmalarımı birey, çift, aile, çocuk ve ergen danışmanı olarak sürdürmekteyim. Aynı zamanda şu anda online terapi hizmeti veriyorum.
Depremin yarattığı etkileri azaltabilmek adına neler yapılmalıdır?
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki travmatik olay sonrası gösterilen tepkiler olağandışı bir olaya verilen normal tepkilerdir.
Bu durumun yarattığı etkileri azaltabilmek adına kendinize zaman tanıyın, sağlığınızı ihmal etmeyin, günlük rutinlerinize devam etmeye çalışın, sevdiklerinizle zaman geçirin, duygu ve düşüncelerinizi paylaşın, yaşadıklarınızı yazmayı deneyin, medyayı sağlıklı kullanın, sürekli tekrarlayan zorlayıcı görüntüleri izlemekten kaçının ve bu süreçte ani kararlar almayın.
Deprem sonrası çocuk ve ergenlerde görülebilecek tepkiler nelerdir?
Travma sonrası gösterilen tepkilerde bireysel farklılıklar esastır. Bununla birlikte 0-5 yaş arası çocuklarda sürekli ağlama, ebeveynin yanından ayrılmak istememe, parmak emme, alt ıslatma, konuşma zorluğu yaşama, karanlıktan ve yalnız kalmaktan korkma tepkileri görülebilir.
Hiçbir şey denenmeden başarıya ulaşmaz
6-11 yaş arası çocuklarda ise içe kapanma, dikkat toplamada zorluk, korku, aşırı alınganlık, ders başarısının düşmesi görülebilir. 12-18 yaş arası çocuklarda ise olay hakkında konuşmaktan kaçınma, sosyal izolasyon, uyku problemleri, zararlı alışkanlıklara yönelme, aşırı sinirlilik gibi tepkiler görülebilir.
Ebeveynler çocuklar için neler yapmalı?
Ebeveynler çocuklarıyla iletişime açık olmalıdır. Çocuğun yaşına ve gelişimine uygun doğru ve net bilgiler vermelidirler. Her zamankinden daha fazla ilgi, yakınlık ve şefkat göstererek rahatlamalarına yardımcı olmalıdırlar. Zorlayıcı süreçlerde çocuklar dikkatli ve düşünceli davranma, cesaretli olma yönlerini ortaya koyarlar.
Bu durumlarda çocuklar takdir edilmelidir. Takdir edilmek çocukları cesaretlendirir ve kendilerine olan güvenin artmasını sağlar. Çocuk, deprem sonrası akranlarıyla görüşmek istemeyebilir. Ebeveynler bu süreçte sosyalliği teşvik etmelidir.
Ebeveyn çocuğun yaş ve gelişimine uygun sorumluluk vermelidir. Çocukların sorumluluk almaları “her şey kontrol altında” algısının zarar görmemesi adına oldukça önemlidir. Ebeveynler çocukların sosyal medya kullanımını gözlemlemelidir. Tekrarlayan zorlayıcı görüntülerin travmanın tetiklenmesi ve uzamasına yol açabileceği konusunda çocukları bilinçlendirmelidir.
Son olarak She and Girls Dergisi okuyucularına ne söylemek isterdiniz?
Her birey travmayı kendi hızında işler. İyileşme süreci sonunda travma sonrası büyüme gerçekleşir. Kişinin; anlam yaratma, iyileştirme, zorluklardan öğrenme kapasitesi gelişir. Ruhunuzu iyileştirin.