Grimm Kardeşler’in “Cüceler ve Ayakkabıcı” masalını hatırlıyor musunuz? Prebiyotiğin cilde sağladığı yararlar
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Tıpkı ayakkabı ustasının maharetli cüceleri gibi cilt bakım ürünlerindeki faydalı bakteriler de cildimiz üzerinde çalışırken cildimizin kalitesini de arttırıyor.
Su kefiri, sirke, turşu, kimchi, kefir veya kombucha… Muhtemelen “sağlık mucizesi” olarak ilan edilen bu besinlerden en az birini denemişsinizdir.
“Bağırsaklarımız, ikinci beynimiz” sloganını duymuş muydunuz? Sağlıklı yaşam trendleri arasında bağırsak florasını güçlendirmek tüm dünyada başı çekiyor. Bağırsaklarımızda yaşayan dost bakterilerin çeşitliliği ruh halimizden bağışıklık sistemimize kadar her şeyi etkiliyor.
Okuduğumuz bilimsel makalelerden etkilenip market market organik turşu ve sirke aramadığını kim söyleyebilir ki? Dost bakterilerin vücudumuzdaki krallığı bağırsaklarımızla sınırlı değil. Tüm otoritelerin hemfikir olduğu en yaşlı güzellik otoritesi Kleopatra’nın süt banyosu ritüeli şimdiye dek algımızda “lüks tüketim imgesi” olarak yer etti.
Oysa bu ritüel ekşimiş sütteki laktik asidin yanı sıra içeriğindeki probiyotikler cilt bakımında faydalı bakterilerin kullanımını Antik Mısır’a kadar dayandırıyor.
Journal of Microbiology and Biotechnology dergisinde yayımlanan bir araştırma, 12 hafta boyunca günlük belli bir dozda lactobacillus plantarum bakterisi içeren probiyotik besin takviyesi alan kişilerin kırışıklıklarının azaldığını, ciltteki nem ve elastikiyetin ise arttığını gösteriyor.
Öyleyse onları cilt bakım rutinimize neden dâhil etmeyelim ki? Belli ki son yıllarda kozmetik firmaları da böyle düşünmüş ve formülünde probiyotikler yer alan onlarca ürünü serilerine eklediler. Üstelik kullanıcı yorumları, bu kararın doğruluğunu onaylıyor.
Probiyotikler cilt üzerinde nasıl çalışır?
Bağırsak florasının tek yumurta ikizlerinde dahi farklı olduğunu, mikrobiyomun parmak izinden daha ayrıştırıcı olduğunu biliyor muydunuz? Ciltlerimizin florası da bir o kadar biricik.
Ancak, cilt bakım ürünlerinde herkes için uyumlu olacak şekilde geliştirilen probiyotikler kullanılıyor. Cilt bakım ürünlerinde yasal olarak canlı bakterilerin yer alamıyor oluşu ise dermatologları ikiye bölüyor.
Bazı uzmanlar öldürülmüş bakterilerin cilt florasına etki ettiğine dair bilimsel bir kanıt olmadığını savunurken, bazı uzmanlar ise probiyotiklerin cilt bakımında etkili olduğu konusunda son derece ısrarcı. Deneyip denememek tüketicinin kararına kalmış olsa da, mutlu kullanıcı hikâyelerinin çoğunlukla olduğu bir gerçek.
Faydalı bakterilerle zenginleştirilmiş ürünlerin genel özelliklerine bakacak olursak, sağlıklı bir ciltte bulunan bakteriler dış etkenlere karşı cilt bariyerinin kendini savunmasına katkıda bulunuyor ve cildin bağışıklık sistemini zararlı bakterilere karşı koruyor.
Ayrıca cildi zarar vermeden uyarıyor olması yaş alma etkilerinin azalmasını da sağlıyor. Cildimizde yılların yarattığı izlerin minimum düzeyde ortaya çıkmasının altın anahtarının nem ve kolajen salgısından geçtiğini biliyoruz, probiyotiklerin cildimizde ilk iyiliği bu aşamada ortaya çıkıyor.
Ciltteki kolajen ve protein üretimini tetikleyerek elastikiyeti arttırıyor ve nemin cilde daha kolay tutunmasına yardımcı oluyor. pH seviyesine uygun olmayan ürünlerin kullanımı ve çevre kirliliğiyle beraber cilt bariyerinin yıpranmasının etkilerini ise düzenli kullanımda en aza indirdiği söyleniyor.
Akne, egzama, atopik dermatit gibi cilt hastalıklarının etkilerini gidermek için probiyotik içeren ürünlerin kullanılması sıklıkla olumlu sonuçlanıyor.
Büyükannelerimizin tahriş olan dokuya yoğurt uygulamak için belki de haklı bir gerekçeleri vardır, belki de gelecekte cilt sorunlarımızı floramızın minik askerleri üstlenecek.
Bize düşen dermatoloğumuzun yönlendirilmesi doğrultusunda isteklerimizi en iyi şekilde cevaplayacak ürünü bulmak ve sağlıklı bir cildin tadını çıkartmak.
Bizim Önerilerimiz;
Hüma Kaya
Güzellik Editörü
Prebiyotiğin cilde sağladığı yararlar
She and Girls Mart 2021 Sayısı Gençlik Dergisi Girls Hediyesiyle Dergiliklerde