Son yıllarda egzersize ayrılan zamanın az olması, çalışma koşullarına bağlı hareketsizlik ve sağlıksız beslenme gibi sorunlara karşı önlem alabilmek için Personal Trainer (Kişisel Antrenör) ile birebir antrenman yapmak oldukça popüler hale geldi. Kişisel Antrenör Melis Özel röportaj
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Bu alanda uzman isimlerden biri olan Melis Özel ile Kişisel Antrenörlüğün sırları ve sağlıklı yaşam üzerine keyifli bir röportaj yaptık…
Röportaj: Banu Çelik
Sizi biraz tanıyabilir miyiz? Kimdir Melis Özel?
17 ocak 1990 Ankara doğumlu tam bir oğlak burcuyum… Küçük yaşlardan süregelen spor sevgim ve alışkanlığım; beni üniversitede beden eğitimi okumaya kadar götürdü.
Ankara Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Fakültesi mezunuyum. İnsanı ve insan bedenini, onun işleyişini çok fazla merak etmem, üniversitedeki 2. yılımdan itibaren okul dışında da çok fazla eğitim ve workshoplara katılmama sebep oldu. O dönem pilates, fitness, aerobik branşlarında federasyon belgelerimi tamamladım.
İlk iş tecrübem ise MAC ( Mars Athletic Club) oldu. O dönem yine birçok eğitim almaya devam ederken, sektörde ilerleyebilmek için bir şekilde İstanbul’da olmam gerektiği kanısına varınca İstanbul’a yerleştim. 2013 yılında buraya gelmemle birlikte yine sektörün en büyük ve en eski spor kulüplerinden biri olan Hillside City Club’ta fitness ve grup dersi eğitmeni olarak kadroya dahil oldum.
Yine aynı dönem yurt içi ve yurt dışı eğitimlerime devam ettim. Dans geçmişimden ötürü Zumba dansı eğitmenliğe de yaptım. Kulüp anlamında son durağım yine kendime harika şeyler katıp bilgimi çok iyi pekiştirdiğim Acıbadem Sports oldu.
Şimdi ise mesleğime freelance olarak devam ediyorum ve öğrencilerimle birebir onların hedef ve ihtiyaçları doğrultusunda onlara pilates, fitness, fonksiyonel antrenman ve kişisel koçluk yapıyorum.
Mesleğime olan aşırı sevgimi yakın çevrem çok iyi bilir.
Bu işi yaparken misyonum; tüm bildiklerimi beden-zihin bütünlüğüyle, öz disiplin kazanarak, sporun ve hareketin hayatımızda yeme-içme kadar önemli olduğunu insanlara aktarmak ve inanılmaz sonuçlar gözlemlemelerini sağlayarak sporu sevdirmek.
Personal Trainer nedir, ne yapar? Bize biraz mesleğinizi anlatır mısınız?
Personal Trainer, sizin spor hayatınızdaki rehberinizdir. Aynı zamanda kişisel eğitmen demektir ve bireylerle birebir çalıştığımız bir sistemdir.
Günümüzde ne yazık ki çoğu insan bedenine nasıl bakması gerektiğini, bedeninin gerçek ihtiyaçlarının ne olduğunu, antrenman yaparken doğru hareket tekniğinin nasıl olması gerektiğini, antrenmanda motivasyonunun bozulmadan sporu hayatının bir parçası haline getirebilme alışkanlığını bilmiyor ya da beceremiyor.
İşte biz tam bu sırada devreye giriyoruz. Bir birey bize geldiği zaman onun istek ve görüşlerini de göz önüne alarak bizim onda gördüğümüz postürel ihtiyaçları da içine alarak birlikte bir hedef belirliyoruz ve hedefe ulaşmak için karşılıklı olarak çalışmaya başlıyoruz.
Ve kişi disiplin ve özverisini koruduğu sürece harika sonuçlar elde ediyoruz. Ama motivasyonu sağlamak her zaman kolay olmuyor. Birey motivasyonda bir kayıp yaşadığı zaman da o doğrultuda tekrar motive edebilecek çalışmalarla öğrencilerimizi tekrar bu yolda hevesli hale getiriyoruz.
Yaptığınız antrenmanların birçok çeşidi var. Bu antrenmanların birbirinden ayrılan yönleri nelerdir? Vücuda nasıl faydaları olur?
Birçok antrenman çeşidi var. Aslında bireyin fiziksel yeterlilikleri yettiği sürece antrenmanları hep çeşitlilik göstermelidir.
Örneğin; bir kişi bir hafta içerisinde kaslarını çok aktif çalıştırıp iyi bir kuvvet antrenmanı yapıp, ertesi gün kardiovasküler dediğimiz daha yağ yakımına yönelik bir antrenman yapabilir.
Ertesi gün ise pilates ve esnemeye dayalı daha durağan antrenmanlarla kaslarını uzatıp rahatlatabilir. Ve yine bu antrenmanlardan sonra yüksek yoğunluklu bir antrenman yapıp sonra dinlenme günü koyabilir.
Aslında burada birazcık antrenman çeşitlerinden de bahsetmiş oldum… Her antrenmanın bedene faydası farklıdır. Öğrencilerime antrenman yaptırırken de her zaman çeşitlendiriyorum.
Çünkü bir kasın ve eklemin kuvvetlenmesi gerekirken aynı zamanda sakatlık ve olası fiziki rahatsızlıklardan korunabilmek için mobilite, stabilizasyon ve denge kavramlarının daha çok önem kazandığı pilates ve esneme antrenmanlarını yapmak gerekir.
Danışanlarınıza sadece sporla mı destek veriyorsunuz yoksa beslenmeleri ile de ilgileniyor musunuz?
Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki; ben diyetisyen değilim kimseye herhangi bir beslenme listesi hazırlayıp vermiyorum. Fakat öğrencilerime beslenme önerilerim tabii ki oluyor.
Benim uyguladığım beslenme şeklini gerek sosyal medyada, gerek yüz yüze insanlara aktarırken, bu beslenmenin bana çok iyi geldiğini fakat bana iyi gelen bir şeyin onlara iyi gelmeyeceği opsiyonunu her zaman belirtiyorum.
Çünkü antrenman programı nasıl kişiye özel olması gerekiyorsa, beslenme de tamamen kişiye özeldir.
Örneğin; herhangi bir hormon sıkıntısı olan bir bireyin beslenme şekli farklı olacaktır. Ama tabii ki ne olursa olsun bu işte de değişmeyen gerçekler vardır.
Kimse, benim yaptığım beslenme şeklindeki gibi 16 saat aç kalmaz da düzenli ve dengeli beslenerek, şekeri tüketmeyerek, akşam geç saatte yemek yemeyerek temel tüm beslenme prensibini uygulamış olur. Bu da cevabın içinde küçük bir tüyo olsun…
Sağlıklı ve dengeli bir vücuda sahip olmak isteyenlere nasıl bir beslenme ve spor takvimi öneriyorsunuz?
Sağlıklı ve dengeli bir beden ne demektir önce buna bir anlamak gerekir.
Her ne kadar ortak olması gereken bazı parametreler olsa bile (su içmek gibi) her bireyin beslenme ve spor programının kendine özel olması gerekir. Çünkü her bireyin beden ihtiyaçları farklıdır. Mesela horman problemi olan bir kişinin beslenme tarzı da o doğrultuda olmalıdır.
Öncelikle herkesin antrenman yapması gerek. Kendi öğrencilerime program hazırlarken haftada en az 3 gün spor yapacakları şekilde bir antrenman programı dizayn ediyorum. Benimle çalışma yapmadıkları zamanlarda ise dışarıda yürüyüş yapmalarını istiyorum. Tüm bu antrenman programları daha öncede bahsettiğim gibi kişiye özel oluyor.
Beslenme konusunda ise hepimizin çok iyi bildiği şey başta bol bol su tüketimi oluyor. Benim amacım sporu sadece bir kilo verme aracı olarak yaz aylarından birkaç ay önce yapmak değil de, sporu onların hayatlarına dahil etmek ve sevdirmek.
Bu nedenle beslenme konusunda da insanların kafasında yasak düşüncesini uyandıran ‘diyet’ kelimesinin ve diyet programları yapmalarını çok tercih etmiyorum. Hayatlarının sonuna kadar devam ettirebilecekleri bir beslenme programı oluşturmak onlar için sürdürülebilir ve motive edici olacaktır.
Hedeflerinden sapmamaları, pes etmemeleri için danışanlarınızı nasıl yönlendiriyorsunuz?
Her birey belli bir hedef dahilinde geliyor. O yüzden her kişiyi motive etme şeklimde farklılık gösterebiliyor. Çünkü, her birey farklı bir karakter ve herkesin pes etmeme ve motive olma şekli farklı. Ben de biraz nabza göre şerbet veriyorum desem doğru olur…
Kişilerin yaşayış şekli, sosyal hayatı, çalışma saatleri, ben programımı hazırlarken de onları motive ettiğim aşamada da etkili oluyor. Ama bana gelen her kişi zaten daha ilk dersten benim disiplinli çalışmamı görür ve anlar.
Sporda disiplin ve istikrar en önemli şey ve ben de karşımdaki insana bunu tüm detaylarıyla aktarmaya çalışıyorum. Kimi zaman ısrarcı, kimi zaman katı, kimi zamansa karşımdaki kişinin bulunduğu ruh hali dahilinde çeşitli çalışmalara yer veriyorum.
Birçok sporcunun kullandığı gıda takviyeleri ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Sizce gıda takviyeleri hangi koşullarda kullanılmalı?
Uzun yıllardır bu sektörde olduğum ve kendim de çok aktif spor yaptığım için, hem kendim zamanında gıda takviyesi kullandım hem de çevremde kullanan birçok insana şahit oldum.
Denemediğim beslenme türü, kullanmadığım gıda takviyesi kalmadı diyebilirim. Ama en önemli şey her şeyi doğal yollardan almak. Çünkü, kullandığımız takviyeler ister istemez karaciğer ve böbrekleri belli bir zaman sonra yormaya başlıyor. Kaliteli yiyeceklerden oluşturulan bir beslenme şeklinde bedenin ihtiyacı olan birçok takviyeyi almış oluyoruz.
Fakat şöyle bir detay var; kas kütlesini arttırmak isteyen, daha body building tarzında hacimlenmek isteyen erkek bireyler geldiğinde onlara azami ölçülerde takviye (amino asit. bcaa, glutamin, protein tozu) tavsiye ettiğimiz zamanlarda oluyor.
Yine de son olarak şunu diyebilirim ki; hiç gerek yok takviyeye arkadaşlar. Bedenimden aldığım performansın en iyi dönemindeyim ve tüm beslenme takviyelerimi tamamen doğal olarak alıyorum.
Yaklaşık 1,5 yıldır pandemi nedeniyle herkes için oldukça zor zamanlar geçiriyor. Siz bu pandemi sürecini nasıl geçiriyorsunuz?
Pandemi süreci gerçekten hepimize zor zamanlar yaşattı her anlamda. Fakat ben hayatta her zaman karşıma çıkan olaylardan bir şeyler çıkarmaya, hatta ders almaya çalışıyorum.
Aslında yaşım ilerledikçe de bakış açım bu yönde fazlasıyla değişti diyebilirim. Mesela pandemi zordu fakat hiç mi kıymetli şeylerin farkına varmadık?
Mesela evde vakit geçirmenin kıymetini anladık, evde yapılabilecek yeni hobiler geliştirdik. Benim mesleğim açısından insanlar spor yapmak için illa bir spor salonu olması gerekmediğine, sporun evde de iyi yönlendirilmeyle güzel bir şekilde yapılabileceğini anladı.
Bu süreçte online derslerimizde bir artış oldu ve 3 aylığına yazlığa giden bir öğrenci bile artık orda olduğu süre dahilinde de hocasıyla online olarak ders yapabileceğini anladı.
Ben bu süreçte tabii ki bol bol spor yaptım ve tüm bu yukarda anlattıklarımı insanlara aktarabilmek adına gerek sosyal medya (instagram) hesabımdan, gerek öğrencilerime birebir motive edecek şekilde mazeretimiz olmadığını aktarmaya çalıştım.
Umarım bu süreçte en kısa zamanda son bulacak ve normal hayatlarımıza daha bilinçli ve yenilenmiş bir şekilde kavuşacağız.
Son olarak neden Personal Trainer ile çalışmalıyız?
Aslında en başta şunu söylemek isterim ki; keşke herkesin imkanı olsa da personal trainer ile çalışabilse. Çünkü bireysel koç ile çalışmak en başta sizi fazlasıyla spora motive eder. Hedeflerinize ulaşmanızda size zaman kazandırır.
Sporu yaparken en doğru tekniklerle, en doğru şekilde, olası yaralanmalardan korunarak güvenli bir egzersiz ortamı oluşturur. Bu süreçte sizin motivasyon desteğiniz spor hocanız olur. Mesela bugün spor için hiç enerjik hissetmiyorsun ya da canın sıkkın, işte biz tam bu durumlarda devreye giriyoruz.
Akıllarına takılan her soruya cevap alabilecekleri bir hocanın olması onları spora daha da istekli hale getirir ve yaşam kaliteleri önemli ölçüde artar.
Tabi şunu söylemeden geçemeyeceğim, lütfen hocanızı iyi seçin…