Hollywood’un Doğuşu

“Hollywood” un çağrıştırdığı sinema sektörü vurgusu herkesin hayatında birçok anıya ve duyguya dolaylı yollarla da olsa sebebiyet vermektedir. Hollywood tarihçesi

She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.

Instagram Hesabımız

‘Hollywood endüstrisinin’ küresel bir sanayi olduğu da herkesin malumudur. Hollywood’un nasıl bu duruma geldiği ve nasıl bir sektöre dönüştüğüyle ilgili kısaca bir bilgi edinmekten de zarar gelmez.

Bu yazımda Hollywood’un ilk yıllarından kısaca bahsedeceğim. Zira telif hakkı savaşlarından bağımsız stüdyo projelerine, devasa bir propaganda aygıtı olan bu sektör, tüm dünyaya hükmeden kültürel bir yön vericidir. Sizi kime dönüştürmek istiyorsa bunu filmdeki alt kodlar ile dolaylı yoldan da olsa yapmaktadır.

Marilyn Monroe

“Hollywood nerededir?” Hollywood, Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletinde bulunan Los Angeles kentinin bir bölgesidir. Kent merkezinin kuzeybatısında yer alır. Sinema stüdyolarının ve film yıldızlarının oturduğu evlerin bu bölgede yoğunlaşmasından dolayı Amerikan sinema endüstrisiyle özdeşleşmiştir.

20.Yüzyılın başlarında Amerika’nın büyük kısmı İngilizceyi iyi konuşamayan göçmen nüfustan oluşuyordu. Bunlar için sinema, tiyatro ve kitaptan daha önce geliyordu. Hatta sessiz sinema ve basit öyküler bu kitlenin ilgisini çekiyordu.

Amerika’da sinemaya olan talebin büyümesinde 1917’ye kadar dışında kalmaya çalıştığı savaşın katkısı da büyük oldu. 1914 ve 1918 yılları arasında Avrupa’da film yapımı sürse de pek öncelik taşımıyordu. Amerika da ithalattaki düşüşü karşılamak ve kendi üretimini artırmak zorunda kaldı.

Bu on yılın sonunda Hollywood, New York’un yerini alarak bu endüstrinin merkezi olmuş ve Amerika dünya pazarında söz sahibi olma yoluna girmişti. 1920’lerde Amerika, film üretiminde dünyada lider durumundaydı denilebilirse de sinemanın bir sanat biçimine dönüştürülmesine katkısı pek yoktu diyebiliriz.

Ancak bu tarihlerde Hollywood’un elinde Charlie Chaplin gibi son derece yaratıcı bir sanatçı vardı. Sesli sinemanın büyük bir hamle yaptığı 1930’lu yıllar süresince Hollywood dünya sinemasının başkenti hâline geldi ve birçok kaliteli film üretti.

Audrey Hepburn

Frank Capra, John Ford filmlerinin yanı sıra William Wyler, “Çıkmaz Sokak” (1937), “Jezebel” (1938), ve “Ölmeyen Aşk”ta (1939), sanat gücünü ortaya koydu. Chaplin’in “Asri Zamanlar”ı yaptığı dönemde ünlü çizer Walt Disney de canlı resimleri gerçek bir sanayi hâline getirdi.

Bir yandan Mickey ve Donald dizilerine devam ederken öte yandan “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler” (1938) gibi uzun metrajlı filmler gerçekleştirerek canlandırma sinemasına bütünüyle egemen oldu. İkinci Dünya Savaşı’ndan güçlenerek çıkan tek ülke olan ABD, “dünya liderliği” ve sosyalizmin çökertilmesi yolundaki çabasında sinemaya (Hollywood’a) önemli görevler biçmişti.

Batı Avrupa’nın ekonomik anlamda güçlendirilmesini ve Amerikan yaşam tarzını benimsemesini hedefleyen Marshall Planı, buna iyi bir örnektir.

ABD, Marshall Planı çerçevesinde savaş borçlarının silinmesi ve maddi yardım hak etmesi için Fransız Hükümeti’ne kilit sanayi kollarında kendisine ayrıcalık tanınmasını istemişti. Bu antlaşma 28 Mayıs 1946’ da imzalandığında, ayrıcalık istenen kilit sanayi kolları listesinde sinema endüstrisi de bulunuyordu.

Bu müdahale tavrı, Fransa’yla sınırlı kalmadı İtalya, İngiltere ve Almanya da pastadan payını aldı. Bir süre Hollywood sinemasına karşı dayanan ulusal sinemalar, bir süre sonra etkinliklerini yitirerek Hollywood’a yenik düştüler.

Hollywood’un yeri ve sinema sanayinin nasıl gelişmeye başladığıyla ilgili bilgi sahibi olduğumuza göre, bu sektörün doğuşunda rol alan aktrislere bir bakmaya ne dersiniz?

Hala dizi ve sinema sektöründe yer alıp gözümüzü şenlendiren birkaçının dışında çoğu hayatta değil. Ama merak edenleriniz için birkaçına ve oynadıkları filmlere yer vermek isterim:

Jane Fonda 1937 – “Coming Home”, Zsa Zsa Gabor 1917-2016 – “Moulin Rouge” , Sophia Loren 1934 – “El Cid”, Rita Hayworth 1918-1987 – “Gilda”, Marilyn Monroe 1926-1962 – “Some Like To Hot”, Lana Turner 1921-1995 – “The Bad and The Beautiful”, Ida Lupino 1918-1995 – “High Sierra”, Gloria Swanson 1899-1983 – “Sunset Boulevard”, Carole Lombard 1908-1942 – “To Be Or Not To Be”, Brigitte Bardot 1934-Hayatta – “La Mépris”, Audrey Hepburn 1923-1993 – “My Fair Lady”…ve Elizabeth Taylor 1932-2011 – “Giant”

Sıdıka Sarpen P.

Hollywood tarihçesi

he and Girls Eylül 2021 Sayısı Gençlik Dergisi Girls Hediyesiyle Dergiliklerde!

SHE AND GIRLS DERGİ