“Çocuk ve yetişkin terapisti sevgili Lena Terzi, çocuklar ve gençler ya tek başlarına baş edemeyecekleri sorunları olduğunda terapiye ihtiyaç duyarlar ya da ne kadar iyi yaptıklarını, hissettiklerini veya hareket ettiklerini etkileyen sorunlar olduğunda yardıma ihtiyaç duyarlar. Çocuk ve yetişkin terapisti Lena Terzi
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
İşler kendi kendine düzelmezse, durumu toparlamak için çocukların terapiye ihtiyacı olabilir. Ebeveynler de çocuk gelişiminin farklı aşamalarında kendi kendine eğitim almalıdır.
Çünkü çocukların davranışları bildiğiniz üzere sürekli değişim göstermektedir ve şunu da eklemeyelim ki bu değişimin bir kısmı normal kabul edilip ve yaşa göre değişse de bir kısmı normal değildir” diyerek, psikolojinin her şeyden önce yetişkinlerin eğitimiyle pekiştiğini ve çocukların gelişmesinde büyük rol oynadığını bir kez daha ifade ediyor.
Unutmayalım her şey eğitimle güçlenir!
Ve sevgili Lena, iyi ki varsın, iyi ki siz uzmanlar varsınız. Özellikle ülkemizde yaşanan trajediden sonra sizlere çok ihtiyacımız var.
Röportaj: Melek Şenol
Kendinizi Tanıtır mısınız?
Merhaba, öncelikle bu nazik röportaj davetiniz için teşekkür ederim. Müsaadenizle kendimle ilgili biraz bilgi vereyim. Eğitimimle ilgili konuşursak Stanford sertifikalı psikolog- psikanalistim.
Hem yetişkinlerle hem de çocuklarla çalışmaktayım. Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve de Rus üniversitelerinden çok sayıda diploma ve sertifika kazandım. Ana çalışma hedeflerim ebeveyn-çocuk ilişkileri, otizm, fobiler, depresyon, kaygı, uykusuzluk, travma ve kederdir.
Maalesef talihsiz Ukrayna savaşı başladıktan sonra çalışma arkadaşlarımla beraber gönüllü olarak bir psikolojik destek grubu kurarak desteğe ihtiyacı olanlara yardım veriyoruz ve aynı projeyi şu anda değerli ülkemizi ve halkımızı derinden etkileyen deprem felaketinden etkilenen herkese uyguluyoruz.
Aileler çocuklarını psikoloğa götürme ihtiyacını ne zaman duymalılar?
Çocuklar ve gençler ya tek başlarına baş edemeyecekleri sorunları olduğunda terapiye ihtiyaç duyarlar ya da ne kadar iyi yaptıklarını, hissettiklerini veya hareket ettiklerini etkileyen sorunlar olduğunda yardıma ihtiyaç duyarlar. İşler kendi kendine düzelmezse, durumu toparlamak için çocukların terapiye ihtiyacı olabilir.
Ebeveynler de çocuk gelişiminin farklı aşamalarında kendi kendine eğitim almalıdır. Çünkü çocukların davranışları bildiğiniz üzere sürekli değişim göstermektedir ve şunu da eklemeyelim ki bu değişimin bir kısmı normal kabul edilip ve yaşa göre değişse de bir kısmı normal değildir.
Yalnız değilsiniz, sizler için biz varız
Ayrıca örnek olarak bazı uygunsuz davranışlar ara sıra meydana gelebilir ve kimseye her ne kadar zarar vermese de bazıları devam ediverir ve bunlar zamanla hem çocuk hem de çevresi için oldukça zararlıdır ki bu durum, profesyonel müdahale zamanının geldiğinin bir işareti olarak kabul görür.
Dijital eğitim sürecinde öğretmen-öğrenci iletişimi nasıl olmalıdır?
Öğretmenler, çevrimiçi sınıflarda öğrencilerle etkili bir şekilde iletişim kurarken, öğrencilerini elde tutmaktan daha fazlasını yapmak istemelilerdir.
Bazı Çevrimiçi öğrencilerin yaşadığı izolasyon hissinden kaçınmak için çevrimiçi derslere kaydolurken onlara bir topluluk duygusu vermelidirler. Çevrimiçi iletişimin amacı, yüz yüze iletişimdeki hedefle aynıdır: bağ kurmak; bilgi paylaşmak; duyulmak ve anlaşılmak.
Çevrimiçi sınıflarda bir topluluk duygusu geliştirmek, öğrenme deneyimini çevrimiçi öğrenciler için daha anlamlı hale getirecek ve kurs süresince bağlantıda kalmalarına yardımcı olacaktır.
Türkiye’deki eğitim sisteminin çocuk psikolojisine yansıyış hakkında değerlendirmelerinizden bahsedebilir misiniz?
Türkiye’de eğitim sisteminin sınavlara göre olmasından dolayı çocukların iyi notlar almak, iyi liselere ve üniversitelere gitmek için bu konularda uzmanlaşmaları gerekmektedir…
Ancak bu durum yaratıcılığı ve her çocuğun sahip olduğu eşsiz yeteneği bulmak için yeterli alanı sağlamaz. Ayrıca çocuklar üzerinde kaygı ve hatta nevroz geliştirmelerine yol açabilecek büyük bir psikolojik baskı oluşturur. Lisede final sınavlarını geçemedikleri için uykusuzluk çeken ve iştahsızlık çeken genç hastalarım var.
Bu sistemin her ne kadar çocuklara daha rekabetçi olmayı öğretip öğretmediği tartışmalı olsa da, mizaçları çok rekabetçi olmayan çocuklar için hem çocuklukta hem de sonraki yaşamlarında gerçekten acı çekmelerine sebep
olabilir.
Danışanların gönüllü olması önemli?
Evet diyorum. Çünkü danışan değişmek istemiyorsa, değişiklik mümkün olmayacaktır. Şöyle ki; yetişkinler hakkında konuşursak, terapiye gelmek istemeyen gelemez, gerçekten isteyen gelir. Ancak çocuklar genellikle ebeveynler tarafından ve çoğu zaman onların istekleri dışında, küçük yalanlar veya ufak rüşvetler kullanılarak bize getirilir.
Bu nedenle, çocuklara karşı dürüst olmak ve onların ilgisini çekmeye çalışmak bize düşmektedir. Genelde 2-3 seans vererek yapmaya çalıyorum ama eğer çocuk yine de işbirliği yapmıyorsa ailelerle görüşüp tüm taraflara uygun başka bir plan bulmaya çalışıyoruz.
