21 Aralık 2021 tarihinde Jüpiter ve Satürn’ün 0 derece Kova burcunda gerçekleştirdikleri büyük kavuşum, toprak elementinin geliştirdiği sahip olma, biriktirme, istikrar ve güven temasına hareketlilik getirecek. Astrolojide 2021 yılında burçları neler bekliyor
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Hava elementinin bu enerjisini 2020 yılında bizim olduğunu sandığımız, tutunup bırakmadığımız ne varsa bir bir hayatlarımızdan çıkmasıyla çokça hissetmeye başladık…
Büyük iyicil Jüpiter bolluk, gelişim ve şansın sembolüyken; Satürn korkunun, zamanın ve sınavlarla gelecek yapılanmanın temsilcisi… Bu iki gezegenin Kova semboliği altında bir araya gelişi ise bilgi çağına adım attığımızın bir göstergesi…
Hava elementinin yaratacağı evrimleşme, 2021 yılından çok daha uzun bir zamana yaklaşık 200 yıla yayılacak. Bu süreçte farklı düşünce akımları ortaya çıkabilir. Kova sembolizması; özünde idealist, aykırı ve tuhaf hayalleri de içinde barındırdığından soyut kavramlara dair ütopik pek çok teori ortaya atılabilir.
Kültürel, sosyal ve politik alanda farklı ve yeni bir döneme giriyoruz. Öyle ki; yaratıcılıkta aklın sınırları aşılabilir. Teknoloji, tıp ve bilimde önemli gelişmeler, yeni buluş ve icatlar bizleri bekliyor. Farklı ve alternatif tedavi yöntemlerinin uygulanabilirliği çokça konuşulabilir.
Astroloji gibi farklı ve bilimsel yaklaşımlar görülür hale gelirken dijital platform üzerinden sürdürülecek pek çok meslek grupları ortaya çıkabilir. Zihinsel, mantıklı ve uygulanabilir yaklaşımları hayatlarımıza entegre edebiliriz.
Çok daha sosyalleşeceğimiz günlere ilerlerken bir yandan bireysellik, kişisel özgürlük alanları ve sınırlar görünür hale gelecek. Sosyal hayatın evrimleştiğini gözlemleyeceğiz. Başkalarıyla temas kurmanın farklı şekillerini deneyimlemeye başlayacağız.
2021’de Bu 3 Tarihe Dikkat Edin!
Bu yıl Satürn, Kova burcu seyahatine devam ederken Uranüs de Boğa burcunda ilerliyor. Biri değişim, hız ve devrim derken diğeri direnç gösterip “dur” diyen bir enerji. Bu iki uyumsuz gökyüzü fenomeninin kafa kafaya gelişi ise eski tecrübeleri yenisiyle birleştirerek farklı yapılar inşa etme zamanının geldiğinin göstergesi…
17 Şubat – 15 Haziran ve 24 Aralık tarihlerinde birbirlerine üç kez dokunacak bu iki gezegen, toplumsal alanda ve dolayısıyla kişisel yaşamlarımızda da bazı sarsıntıları hissettirecek.
Finansal, politik ve ekonomik hareketlenmeler görülebileceği gibi bankacılık sistemlerinde önemli değişimler söz konusu. Dijital para, hayatlarımızda iyiden iyiye aktif bir şekilde yer almaya başlayacak. Tarım ve teknolojinin bir araya geldiğini göreceğiz.
Doğaya daha fazla önem vermemiz gerektiğinin farkındalığına ereceğiz. Sosyal adalet adına farklı din, kültür ve ırktan gelen bireylerin eşit haklara sahip olması gerektiği görüşüyle kitleler bir araya gelecektir. İnsanca yaşama hakkı için halk hareketlerinin de olması söz konusu.
Sosyal hayatımız, tüm ilişkilerimiz ve değer yargılarına olan bakış açımız değişeceği gibi zevklerimiz, alışkanlıklarımız ve keyif aldıklarımızda da değişimler olacak. Farklı yeme-içme rutinleri, beslenme şekilleri tercih edeceğiz.
Esasen pandemi süreciyle birlikte çoğumuz “bağışıklığımızı nasıl güçlendirebiliriz, nasıl daha sağlıklı beslenir ve bedenimizi güçlü kılabiliriz?” fikriyle şimdiye kadar tüketmediğimiz yiyecek ve takviyeleri tüketmeye başladık bile. Elbette bu sadece bir başlangıç!
Bedenimize nasıl davrandığımızdan tutun da kişisel bakım ve güzellik konularına kadar pek çok rutine bakış açımız değişebilir. Sanat, estetik ve güzellikle ilgili farklı akımları takip etmeye başlayabiliriz.
14 Mayıs – 28 Temmuz Tarihleri Arasında Uyumlu ve Rahat Bir Akış Söz Konusu…
Jüpiter, 14 Mayıs’ta çok kuvvetli olduğu bir alana Balık burcuna geçecek. Daha sonra geri hareketini başlatarak, 28 Temmuz tarihinde Kova burcuna geri dönecek.
Bu süreç aralığında ise akış oldukça rahatlayacak. Enerjiler şifalanmaya başlarken sakinleşmeye ve uyum sağlamaya başlayacağız. Bir yandan geleni kabullenmek kolaylaşacak. Öte yandan başkalarına anlayış göstermek, affedici olma ve merhamet temaları gündemde olacak.
İnançların ve Doğu öğretilerinin öne çıktığını gözlemleyeceğiz. Jüpiter, Balık süreci ruhsal yönden yoğun, maneviyatı yüksek bir dönem olabilir. Yoga, meditasyon gibi fiziksel ve mental esneklik kazandırabilecek aktivitelere yönelmek, bilinçaltı şifalandırma çalışmalarına katılmak açısından oldukça uygun bir zamanlama olabilir.
Güneş ve Ay tutulmalarının İkizler – Yay aksına kaymasıyla iletişim kurmanın, bilgiye ulaşmanın farklı yönlerini keşfedeceğiz. İnandıklarımız ve görüşlerimizde aşırılıklara kaçmak yerine basit ve anlaşılır bir dille kendimizi ifade etmeyi deneyimleyeceğiz.
Aslına bakarsak bireysel hayatlarımızda fonksiyonunu yitirmiş, miyadını doldurmuş tüm sistem, kural ve yapıların yerine yeni, özgün ve özgür bir düzen inşa edecek bir nevi kendi devrimlerimizi gerçekleştireceğiz.
Elbette değişim hiçbir zaman kolay olmuyor. Konfor alanımızdan çıkmak, alışkanlıklarımızdan ve statikodan vazgeçmek yerine bilmediğimiz bir alanı deneyimlemek yorucu ve sancılı bir süreç. İşte bu sebeple değişime ve yeni gelecek düzene direnmek yerine esnek olup kabullenmek ve içinde akmayı denemek süreci bir nebze de olsa kolaylaştırabilir.
Leyla Özlem Dölen