“Çocuklarla çalışmak çok keyifli aynı zamanda çok da zor. Zorlayan kısım ise çocuklardan çok ailelerin beklentileri ve bunun bir süreç olduğunu fark edememeleri. Genelde herkes elimizde sihirli bir değnek varmış gibi düşünüyor. İngilizce Öğretmeni Sevil Karahan
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Bu sebeple birçok aile bu konuda çok acele ediyor, çok hızlı sonuç almak istiyor ve bu konuda yaşadıkları kaygıyı çocuklarına çok fazla yansıtıyorlar. Çocuklarda da yetersizlik duygusu artıyor ve öğrenme becerileri sekteye uğruyor” diyerek, velileri bu önemli adımda uyaran İngilizce Öğretmeni Sevil Karahan, dil öğrenmenin yetenek olduğu vurgusu yapıyor.
Gelin tüm önerilerini dinleyelim!
Röportaj: Melek Şenol
Kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Ben Sevil Karahan. 8 Haziran 1984 Kırşehir doğumluyum. Babamın akademisyen olması sebebi ile farklı illerde eğitim hayatıma devam ettim. Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünden 2009 Yılında mezun oldum. O tarihten beri farklı kurumlarda İngilizce öğretmenliği, eğitim danışmanlığı ve eğitim koordinatörlüğü yaptım. Şu anda da Kırşehir Bil Eğitim Kurumlarında İngilizce Öğretmeni olarak görev yapmaya devam etmekteyim. 3,5 yaşında 1 oğlum var.
Şu anda neler yapıyorsunuz?
Şu anda aktif bir şekilde İngilizce öğretmeni olarak çalışmaya devam ediyorum. Ayrıca 3-6 yaş arası çocuklar için hazırlamış olduğum İngilizce video kayıt eğitiminin tanıtım, reklam ve satışına devam ediyorum. Aynı zamanda yine bu yaş grubu için İngilizce etkinlik kitabı hazırlamaya başladım, kısa süre içerisinde tamamlamayı ve çocuklarla buluşturmayı planlıyorum.
Şıklığın Vazgeçilmezi Kadın Trençkot Modelleri, Kaşe Kaban ve Yelekler
Gelen yoğun talep üzerine farklı konularla beraber video kayıt eğitimin ikinci bölümünün hazırlıkları içerisindeyim. Bunların dışında çocuklarına İngilizce konusunda destek olmak isteyen, bu konuda kendini eksik hisseden annelerimiz için bir projeyi hayata geçireceğim. Bunun dışında online özel derslere devam ediyorum.
Mesleğiniz ile ilgili sizi en çok zorlayan şey nedir?
Aslında çocuklarla çalışmak çok keyifli aynı zamanda çok da zor. Zorlayan kısım ise çocuklardan çok ailelerin beklentileri ve bunun bir süreç olduğunu fark edememeleri. Genelde herkes elimizde sihirli bir değnek varmış gibi düşünüyor. Bu sebeple birçok aile bu konuda çok acele ediyor, çok hızlı sonuç almak istiyor ve bu konuda yaşadıkları kaygıyı çocuklarına çok fazla yansıtıyorlar.
Çocuklarda da yetersizlik duygusu artıyor ve öğrenme becerileri sekteye uğruyor. Aslında çocuğunun matematik alanında yetersiz olduğunu kabul ederken İngilizce için böyle bir tolerans göstermiyorlar. İngilizceyi herkes öğrenmek zorunda ya da bilmek zorunda diye bakıyorlar. Dil öğrenmenin de bir yetenek ve ilgi meselesi olduğunu anlamaları hem bizim hem ailelerin hem de çocukların öğrenme sürecini kolaylaştıracaktır.
Bir öğretmen gözüyle online ve yüz yüze eğitimi nasıl değerlendirirsiniz?
Tabii ki her ikisinin de avantajı var fakat yüz yüze eğitim iletişim ve çocukla bağ kurma açısından çok daha etkili. Okullarda çocukların size gelip sarılması, sizin onların kafasını okşamanız hep olumlu bir etki yaratır ve gerçekten öğrenme sürecini olumlu yönde etkiler. Kendi açımdan baktığım zaman ben hareketli bir öğretmenim ve 40 dakika boyunca ayakta ders anlatıyorum bu sebeple ekran karşısında sınırlı bir alan içerisinde, temas olmadan ders anlatmak bana biraz sıkıcı geliyor.
Online eğitim ise modern dünyanın bir gereksinimi. Özellikle pandemi döneminde hayatımıza giren ve eğitime belli bir oranda katkı sağlayan bir uygulama. Bana göre online eğitimin en büyük avantajı dilediğiniz zaman diliminde dilediğiniz öğretmenle çalışabilmek. Bulunduğunuz il, ilçe ve köyde istediğiniz eğitim için imkanınız yoksa, dünyanın her yerinde istediğiniz öğretmenle çalışma şansınız oluyor.