“Çocukluğundan beri kaleme ve defterlere aşık olan birisini düşünün. Onları eline alıp seven, en güzel yerleri onlara ayıran bir çocuk. Yazmak benim için her zaman tutku oldu. Yazar Gonca Kantekin
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Nasıl ki annelerimiz balkonun en güzel köşesinde saklı kalan begonyalarına her sabah özenerek su verir, ben de her sayfa başlığında dans eden kalemimi seyrederken bulurum kendimi.
Yazmak bana yaşamı, en önemlisi de kendimi hatırlatıyor” diyerek yazarlığa olan tutkusunu içtenlikle ifade eden sevgili Gonca Kantekin ile çok keyifli bir röportaj yaptık.
“Eğer iz bırakmak istiyorsanız iyiliğe ve insanlığa dair güzel izler bırakarak ilerleyelim.”
Röportaj: Melek Şenol
Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba 1992 doğumluyum. Afyon Koca Tepe Üniversitesi İnsan Kaynakları Bölümü mezunuyum, eğitimimi Uluslararası İlişkilerle tamamladım. Şu an da Atasay’da satış danışmanı olarak görev almaktayım.
O zamanın şartlarına bağlı olarak hayalini kurduğum konservatuvar eğitimine bu mesleği seçerek veda ettim. Müziğe ve edebiyata olan tutkum belli bir zaman sonra keman eğitimi almamı sağlayarak içimde yarım kalan o ambiyansa bir nebzede olsa ışık tuttu. Kendimi bildim bileli yazıyorum. İçimde bu tutkuyla yaratılmış durmak bilmeyen bir koşucu var.
Yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?
Ben kendime ait kurduğum dünyada yazılarımı hep perde arkasından yaptım, ya beğenilmezse korkusuyla yıllarca savaştım durdum. Sonra dedim ki,” Gonca sen bunu yapmak istiyorsan eğer topluma ışık olabilecek bir şekilde bunu açığa çıkarmalısın” ve çıkardım da.
Benim ilk halim gibi olanlara söylemek istediğim, asla korkmadan cesur bir şekilde kendi çizgileri üzerinden doğru şekilde yürüyüp, yazmaları. Diğerlerine söyleyecek lafım zaten yoktur ki onlar yazmanın ve karşı tarafa bunu aktarmanın ne kadar büyük bir mutluluk olduğunu bilip o yolda ilerlemiştir. Mühim olan insana ait olanları tüm gerçekliğiyle en doğru şekilde yazabilmek.
Yazmanın sizin için ne ifade ettiğini söyler misiniz?
Çocukluğundan beri kaleme ve defterlere aşık olan birisini düşünün. Onları eline alıp seven, en güzel yerleri onlara ayıran bir çocuk. Yazmak benim için her zaman tutku oldu.
Nasıl ki annelerimiz balkonun en güzel köşesinde saklı kalan begonyalarına her sabah özenerek su verir, ben de her sayfa başlığında dans eden kalemimi seyrederken bulurum kendimi. Yazmak bana yaşamı, en önemlisi de kendimi hatırlatıyor.
İyi yazmak için formül var mıdır size göre?
Bana göre iyi yazmanın tek formülü olduğu gibi içten ve doğal yazabilmek. Yazdıklarınız karşı tarafı etkiliyorsa doğru yoldasınız demektir. Hissiyat öyle kuvvetli bir duygu ki yaşadıklarınızın karşı tarafta ses bulması sizin onları anladığınızı gösterir.
Buradan okurlarınıza mesajınız nedir? Ne söylemek istersiniz?
‘Bir Güneş kızıllığı insan ömrünün akşam vaktine yaklaştığını anlatır’. 16 Şubat 2021 tarihinde yazmış olduğum bu söz benim kabuğumdan çıkıp yazdıklarımı insanlara aktarmam için en büyük neden oldu.
Bir rüyanın içerisinde kulaklarıma okunan bu sözü yukarıda yazdığım tarihten itibaren hatırlıyorum. Gelip geçici bu dünya hanının içerisinde ne olursa olsun yapacaklarınızı asla ertelemeyin çünkü güneş her an batabilir. Eğer iz bırakmak istiyorsanız iyiliğe ve insanlığa dair güzel izler bırakarak ilerleyelim.
Çikolata tutkusunun büyüsü; Juliette Artisan Chocolatier
İnanıyorum ki; birleşen gücü hiçbir şey yıkamaz, bizler hep birlikte güzeliz ve öyle de kalmalıyız. Hepinizi sayfama, yazılarıma, yaşantıma ortak olmaya davet ediyorum. Ve yakında yayımlamayı düşündüğüm kitabımdan hepinizin hayatına dokunabileceğime inanıyorum. Kitaplarla ve sevgiyle kalın.
Son olarak eklemek istiyorum. Geçen ay ülkece başımıza gelen o büyük deprem felaketinden dolayı ölenlerimize Allah’tan rahmet geride kalanlara ise iyilik diliyorum. Keşke bir şeyleri çok geç olmadan yapabilseydik. Unutmayın ki tedbirsiz tevekkül cehalettir.
