Nazlı Elif Durlu’nun yönetmenliğini yaptığı “Zuhal”, İtalya’nın Lecce şehrinde düzenlenen Festival del Cinema Europeo’dan (Avrupa Sineması Festivali) iki ödülle döndü. Zuhal film Türkiye ve İtalya ödülleri.
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Bu yıl 20.si gerçekleşen festivalin uluslararası yarışmasında gösterilen “Zuhal”, En İyi Senaryo Ödülü’nü alırken, FIPRESCI Ödülü’nün de kazananı oldu. FIPRESCI jürisinin gerekçesinde ise, “Bağımsız ve güçlü bir kadın karakterin sürreal arayışı, modern Türkiye toplumunun çok katmanlı portresini ortaya koyuyor” dendi.
Yapımcılığını Anna Maria Aslanoğlu’nun üstlendiği, senaryosunu Nazlı Elif Durlu ile Ziya Demirel’in birlikte yazdığı film, bu yıl İstanbul Film Festivali’nde En İyi İlk Film, En İyi Senaryo ve En İyi Kurgu ödüllerini almış ve Engelsiz Filmler Festivali’nde de En İyi Senaryo seçilmişti.
Geçen yıl da Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde başrol oyuncusu Nihal Yalçın’a En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü getiren film, başarılı bir avukat olan ve İstanbul’un merkezinde yalnız yaşayan Zuhal adlı bir kadının evinin derinlerinden gelen bir kedi sesinin peşinde çıktığı çaresiz arayışı anlatıyor.
Nazlı Elif Durlu’nun yönetmenliğini yaptığı “Zuhal”, İtalya’dan iki ödülle döndü. 12-19 Kasım tarihlerinde İtalya’nın Lecce şehrinde gerçekleşen 20. Festival del Cinema Europeo’nun (Avrupa Sineması Festivali) uluslararası yarışmasında gösterilen film, En İyi Senaryo Ödülü ile FIPRESCI (Uluslararası Eleştirmenler Birliği) Ödülü’nün kazananı oldu.
“Türkiye toplumunun çok katmanlı portresi”
İtalya’dan Paola Casella, Slovenya’dan Živa Emerši, Polonya’dan Joanna Orzechowska- Bonis’ten oluşan FIPRESCI jürisi, “Sade görünen, ama beklenmedik derecede katmanlı fikri ve bu fikrin zekice geliştirilmesi” gerekçesiyle ödülü Nazlı Elif Durlu’ya verdiklerini belirterek şunları söyledi:
“Bağımsız ve güçlü bir kadın karakterin sürreal arayışı, konformizm ve korkaklık içinde davranan apartman sakinleri aracılığıyla modern Türkiye toplumunun çok katmanlı portresini ortaya koyuyor. Filmin bilinçli bir şekilde hafif başlayan tonu, Türkiye’de kadının rolünü ciddi ve içten bir şekilde yansıtırken; film, eleştirel düşüncelerini bir kedi arayışının altına -önemli mesajının izini de kaybetmeden- akıllıca gizliyor.”
Antalya’dan İstanbul’a ödüllü
Senaryosunu Nazlı Elif Durlu ve Ziya Demirel’in birlikte yazdığı “Zuhal”, bu yıl 41. İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Yarışması’nda En İyi İlk Film Ödülü, En İyi Senaryo Ödülü ve En İyi Kurgu Ödülü’nü kazanmış, Engelsiz Filmler Festivali’nde de En İyi Senaryo seçilmişti.
Trendyol “Arkadaşlarınla Al” indirimini hayata geçiriyor
Dünya prömiyerini geçen yıl Tallinn Black Nights Film Festivali’nde yapan film, Türkiye prömiyerini yaptığı 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden de başrolündeki Nihal Yalçın’a En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü getirmişti. 30 Eylül 2022 tarihinde Başka Sinema dağıtımı ile sinemalarda gösterime giren film, özel gösterimlerle sinemalarda seyirciyle buluşmaya devam ederken, çok yakında dijital kanallarda da gösterimde olacak.
Bir kedi sesinin peşinde
Yapımcılığını Anna Maria Aslanoğlu’nun üstlendiği “Zuhal”, başarılı bir avukat olan ve İstanbul’un merkezinde yalnız yaşayan Zuhal adlı bir kadının, evinin derinlerinden gelen bir kedi sesinin peşinde çıktığı çaresiz arayışı ve o güne dek hiç iletişim kurmadığı komşularıyla yaşadığı absürt olayları konu alıyor.
Zuhal rolünde Nihal Yalçın’ı izleyeceğimiz filmde Sadi Celil Cengiz, Çağdaş Ekin Şişman, Sena Başdoğan, Sencar Sağdıç, Aysan Sümercan, Serpil Gül, Burcu Halaçoğlu, Sarp Aydınoğlu, Fatih Al, Şebnem Sönmez ve Nur Sürer rol alıyor.
istos film’in yapımcılığında ve Almanya’dan Jamila Wenske (Achtung Panda!), Türkiye’den Tanay Abbasoğlu (TN Yapım), Tolga Karaçelik (Karaçelik Film) ve Öykü Canlı’nın (Yumurta Yapım Sanat) ortak yapımcılığında gerçekleşen “Zuhal”, Almanya-Türkiye Ortak Yapım Geliştirme Fonu, Özmen Foundation, Film Independent ve Asteros Film’den Kanat Doğramacı’nın katkılarıyla hayata geçti.
Filmin görüntü yönetmenliğini Sebastian Weber, kurgusunu Buğra Dedeoğlu ve Selda Taşkın ve sanat yönetmenliğini Osman Özcan üstlenirken, müziklerini de Alexander Lawrence ile Yusuf Tan Demirel birlikte yaptı.