Arzum Pazarlama ve Ürün Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehtap Yıldız’a, iş dünyasını, kadın istihdamını artırma adına yürüttükleri çalışmaları, Arzum’ un inovatif ürünleri-ARGE çalışmalarını ve daha birçok konuda merak edilenleri sorduk… Altın lider ödüllü Mehtap yıldız Arzum
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Röportaj: Banu Çelik
Sektörde ismi oldukça bilinen birisiniz ancak okuyucularımız için sizi biraz yakından tanıyabilir miyiz?
Ben elektrik elektronik mühendisiyim. Okuldan mezun olduktan sonra eğitimime 1 yıl süreyle İngiltere’de devam ettim. 2015-2016 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi MBA Programı’nı tamamladım. 1998 yılında Eksen A.Ş. ’de Üretim ve Ürün Geliştirme Direktörü olarak görev aldım ve 2009’a kadar geçen 11 yıllık çalışma hayatım boyunca sektöre yeni kategori yaratan birçok inovasyon projesinde yer aldım.
2009 yılında ev aletleri sektöründe yeni bir marka kurucu ekibi içinde yer almak üzere Index Grup’a geçtim. 2 yıllık çok yoğun bir marka kimliği ve tasarım kimliği netleştirme, AR-GE çalışmaları, tedarik zinciri yapısının netleştirilmesi, satış sonrası hizmetlerin kurulması gibi çalışmaların ardından 2011 yılında HOMEND markasının lansmanını gerçekleştirdim.
2014 yılına kadar da Homend’de Ürün Geliştirme ve Pazarlama Direktörü olarak görevime devam ettim. 2014 yılında AR-GE ve Tedarik Zinciri Direktörü olarak Arzum’da çalışmaya başladım. Halen Arzum Pazarlama ve Ürün Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı olarak görevime devam ediyorum.
Yönetim kademelerinde kadın oranının halen çok düşük seviyelerde olduğunu biliyoruz. Kadın olmanızın iş dünyasında yaşadığınız zorluklar oldu mu? Genel olarak zorluklarla nasıl mücadele ediyorsunuz?
Yönetim kademelerindeki kadın oranı günümüzde halen yetersiz durumda. Bir gelişme var bunu izliyoruz ancak ne yazık ki süreç istediğimiz hızda ilerlemiyor. Bunun altında yatan birçok faktör var. Toplumsal faktörlerden kurumların bakış açılarına kadar birçok neden ortaya çıkıyor.
Ben bu alanlarda gelişme sağlandıkça yönetim kademelerindeki kadın sayılarının da artacağını düşünüyorum. Tabii bir de kadınların da başarabileceklerini bilmeleri, bu yönde sağlam ve istikrarlı adımlar atmaları çok önemli. Bu noktada kendimden de örnek vermek isterim.
“Kadın olmanızın iş dünyasında yaşadığınız zorlukları oldu mu?” sorusu çok yöneltiliyor ve ben her seferinde düşünüyorum. Belki de vardı ama benim yapabileceklerime inancımda cinsiyetçilik yoktu. Bu, beni hep çok kuvvetlendiren bir duygu oldu. Elektrik elektronik mühendisiyim. Bu mesleği seçerken de hiçbir tereddüt duymadım, okuduğum bölüm bu inancın bana getirdiği çok güzel bir hediye oldu.
Tabii yetiştirilme tarzım, ailem de beni bu konuda destekledi ve ben açıkçası bunun da önemli bir değer olduğunu düşünüyorum. Diğer yandan, benim gibi düşünüp cesareti olsa da ne yazık ki ayrımcılığa maruz kalan birçok kadın olduğunu da görüyoruz. Bu hem benim kişisel olarak hem de çalıştığım kurum Arzum’un odağında olan bir konu.
Hem kurumumda hem de kurum dışında bu konuyla ilgili elimden gelenin en iyisini yapmaya gayret gösteriyorum. Hem perakendede kadınların üst kademelere gelmelerini destekleyen Lead Network’e hem de kadın girişimcileri destekleyen kadın yatırımcıların olduğu Türkiye’nin ilk kadın yatırımcı platformu Arya’ya üyeyim ve aktif olarak çalışıyorum.
Ayrıca kadın mühendis adayı gençlerimize maddi katkı sağlayan, onları geleceğe hazırlayacak donanımlı, sosyal, kendisi ve çevresi ile barışık, girişimci, teknolojiyi seven, tasarımın-üretimin her aşamasında çalışabilen mühendisler olmaları için yakından takip eden Faydasıçok Vakfı’nın çalışmalarına da katılıyorum.
Arzum’da kadın çalışan oranı nasıl? Arzum’da cinsiyet eşitliğinin sağlanması için neler yapıyorsunuz?
Toplumsal fırsat eşitliğini benimseyen bir markayız. Şirket genelinde %40 olan kadın çalışan oranımızın icra kurulundaki oranı ise %33. Kadınların farklı bakış açılarına, stratejik değerlendirmelerine gerçekten de çok güveniyoruz.
Her konuda onların da kendi değerlerinin farkında olmasını istiyoruz ve bunun için de çaba harcıyoruz. Hedefimiz yönetim kurulu, icra kurulu, müdürler grubu da dahil, şirketimizin her kademesinde daha fazla kadın görmek. Kadın çalışan ve yönetici oranımızın Türkiye ortalamasının çok üzerinde olduğunu düşünüyorum. Peki bu bize yeter mi? Tabii ki yetmez. Hedefimiz yüzde 50’ye ulaşmak.
Siz Arzum’da Pazarlama ve Ürün Geliştirmeden sorumlu Genel Müdür Yardımcısısınız. Bu görevde tam olarak hangi çalışmaları yapıyorsunuz? Siz göreve geldikten sonra ne gibi iyileşmeler oldu?
Arzum’da en kıymetli varlığımız insanlarımız. Kendi konularımızda uzman bir ekibiz ve çok da tutkuluyuz. Ben göreve geldikten sonra ekip olarak yoğun bir tempo ile çalıştık. Tasarım kimliklerimizi yeniledik. Yaptığımız çalışmalara uçtan uca yaklaştık. Bu noktada benim rolüm de spesifik. Şöyle ki; ürün geliştirme ve pazarlamayı bir arada yönetiyorum. Çünkü bir yerde fikirden rafa kadar olan süreç, bir yerde raftan tüketici deneyimine kadar olan süreç var.
Fikirden rafa dediğim süreçte fikir her yerden gelebiliyor. Bize inovasyon şampiyonluğu da getiren bir fikir atölyemiz var. Fikrini ürünleştirdiğimiz arkadaşlarımızın 5 yıl boyunca kârdan yüzde 1,5 pay aldığı bir sistemi yürütüyoruz. Bu, herkese açık bir platform. Fikirler buradan, tüketiciden veya pazar araştırmalarından gelebiliyor. Bu fikirlerin hepsinin ürün haline gelip dönüşmesi çok uzun bir yolculuk.
Ben burada AR-GE, kalite ve satın alma fonksiyonlarıyla beraber bu fikirleri ürünleştirme sürecini de yönetiyorum. Diğer yandan da ürün rafa geldikten sonra tüketicinin bu üründen sağlayacağı fayda, iletişim faaliyetleri, ürünün yönetilmesi, kârlılığı, sağlığı, ömrü yani bununla ilgili tüketicileri ilgilendiren bütün faaliyetler de bana bağlı.
Uzmanlığı pazarlama ve pazarlama iletişimi olan bir ekibi Türkiye’de ve globalde yönetiyorum. Biz şuna inanıyoruz; tüketici içgörülerini almanızla onu ürün veya hizmete dönüştürmeniz arasındaki yol ne kadar pürüzsüz olursa o kadar hızlı ilerliyorsunuz. Tüketicinizi çabuk duyup çabuk aksiyona geçiyorsunuz. Sektördeki farkımız da bunların hepsini tek çatı altında götürmemiz.
Paydaşlarına değer yaratma vizyonumuzla ortak çalışma yetkinliğimiz ve sektör uzmanlığımızı masaya koyabilmemiz, bizim sinerji yaratmadaki farkımız. Diğer yandan çok güçlü bir iletişim stratejimiz var. Offline ve online kanalda, her hedef kitleye özel odaklı çalışmalarla ulaşıyoruz.
Her dönem inovasyon, farklı tüketici kitlelerine ve pazarlarına yönelme, yeni iş birlikleri gibi yöntemlerle heyecanı, tutkuyu ve ilgiyi daima diri tutuyoruz. Bundan sonra da inovasyon odaklı olmaya, müşteri deneyimlerini sürekli iyileştirmeye, sürdürülebilirlik alanında daha da hızlanmaya, dijital dönüşüm yatırımlarımıza yenilerini eklemeye ve çalışan deneyimlerimizi en üst seviyelere taşımaya devam edeceğiz. Hayata geçirdiğimiz yeniliklerle tüketicilerimizin memnuniyetini daha üst seviyelere taşımayı sürdüreceğiz.
İnovasyonla özdeşleşen bir markasınız. Çok ses getiren inovatif ürünlerinizden kısaca bahseder misiniz?
Arzum olarak kendi fabrikalarımız, mağazalarımız yok ama çok kuvvetli bir markamız ve AR-GE’miz var. Merkezimize de tüketicilerimizi koyduk. Teknoloji, tasarım ve inovasyonu bir arada sunarak tüketicilerimizin hayatını kolaylaştırmak Arzum olarak, her zaman birincil önceliğimiz oldu.
Birçok patentli teknoloji geliştirdik. Örneğin, ev temizliğinde bir devrim yarattık ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisiyle Arzum Olimpia Smart toz torbasız siklonik süpürgesini tüketicilerimizle buluşturduk. Arzum Olimpia Smart ile tüketicilerimiz süpürgelerinin performans verilerini ölçebiliyor. Olimpia Smart ile ilgili beni en çok heyecanlandıran kısmı ise, tüm patenti Arzum’a ait ancak fikir sahibi benim.
Robotek ve en son ürünümüz Robotek X4 tüketicilerimizden büyük ilgi gören robot süpürgelerimiz. IoT teknolojisine sahip iki süpürgemiz de Türkçe konuşma özelliği ve uygulaması yardımıyla kolayca kontrol edilebiliyor, GYRO teknolojisi sayesinde akıllı navigasyon ve geçici haritalama özelliğiyle belli bir yol izleyerek temizliği yapıyor.
Teknoloji ve trendleri yakından takip eden bir marka olarak kahvesini sütlü içmek isteyenler için Arzum OKKA Rich Spin M’i geliştirdik. Türkiye’de bir ilk olan, kahveyi pişirirken klasik yöntemdeki gibi karıştırabilen ilk modelimiz Arzum OKKA’nın bu özelliğini, cezveli OKKA modellerinden Rich Spin M’e taşıdık ve bu şekilde kahveyi cezveli modellerde de karıştırabilen marka olduk. Sütlü Türk kahvesi, sıcak çikolata ve kahveyi karıştırarak pişirme özelliğine sahip OKKA Rich’imiz tüketicimizden büyük ilgi görüyor.
Tüketicilerimiz bir yandan teknolojik gelişmeleri takip ederek zamana ayak uydurmaya çalışırken, bir yandan da şehir hayatının karmaşasından, kalabalıkların hareketliliğinden kaçıp dinginliğe, doğal yaşama geçişe özlem duyuyor. Bugüne kadar ilklerle özdeşleşen bir marka olarak, topraksız tarım ekosistemi Vahaa ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği neticesinde satışa sunduğumuz yeni ürünümüz de Türkiye’de bir ilk. Arzum x Vahaa Akıllı Bahçe’yi şehirde yaşayan, doğallığı özleyen insanların kendi yiyeceklerini yetiştirebilmeleri için tasarladık. Yeni ürünümüzle tüketicilerimize evlerinin her köşesinde taze ve lezzetli yeşillikler yetiştirme konforu sunduk.
Son dönemde, cihazların cisim tanıma özelliği kullanılarak sanal nesnelerin gerçek görüntüler üzerine bindirildiği Artırılmış Gerçeklik (AR) teknolojileri kullanan markalar bir adım öne geçti. Arzum olarak biz de bu konu üzerinde yoğunlaştık ve kullanıcılarımıza en iyi hizmeti sunmak için WebAR projesini hayata geçirdik. Tüketicilerimize AR teknolojisi yardımıyla Arzum ürünlerini satın almadan önce evlerinde gerçek boyutlarıyla deneyimleme fırsatı sunduk.
Fortune Türkiye’nin araştırması kapsamında belirlenen ‘En Etkin 50 CMO’ listesinde de yer aldınız. Bu alanda son dönemde dikkat çeken projeleriniz neler oldu?
Geliştirdiğimiz inovatif ürünler aracılığıyla tüketicilerimizin hayatını kolaylaştırmak temel hedefimiz. Tüketiciler de zaten hayatlarını kolaylaştıran, keyif veren deneyimler yaşatan her türlü yeniliğe hızlıca uyum sağlıyor ve inandığı markalardan da bu yenilikleri kendisine sunmasını bekliyor.
Biz de büyük bir keyifle bu yenilikleri onlara sunuyoruz. Sütlü Türk kahvesi içmek isteyenler için geliştirdiğimiz Arzum OKKA Rich Spin M ve şehirde yaşayan, doğallığı özleyen insanların kendi yiyeceklerini yetiştirebilmeleri için tasarladığımız Arzum x Vahaa Akıllı Bahçe, son dönemde en çok dikkat çeken projelerimiz oldu diyebilirim.
Arzum markasıyla bugüne kadar pek çok başarılı ürüne ve çalışmaya imza atmışsınız. Son olarak 2021’de Türkiye’nin en prestijli liderlik ödüllerinden biri olan Altın Lider Ödülleri’nde ‘Türkiye’nin En Beğenilen Altın Lideri’ seçildiniz. Bu konuda hislerinizi öğrenebilir miyiz?
Tasarım ve inovasyonu odağına alan bir marka olarak; trendlerin, müşteri profilinin ve tercihlerinin hızlı değişimine kendilerinin de aynı şekilde uyum sağlıyoruz. Günümüzde, tüketicilerin gizli ihtiyaçlarını tespit ederek henüz onlar bile bu ihtiyacın farkında değilken bu ürünleri sunabilmek çok önemli.
Ve tabii ki ilklere imza atmak. Bu ikisi de Arzum’la özdeşleşti. Yaşadığımız dönem itibarıyla pazarlamanın kalbinde dijital dönüşüm var. Arzum olarak biz de dijitalleşme yatırımlarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bunun sonucu olarak toplumun nabzını çok iyi tutabilen, ödüllerle anılan bir marka haline geldik. Arzum CMO’su olarak Altın Lider seçilen 50 CMO’dan biri olduğum için tabii ki büyük mutluluk duydum.
Emeklerimizin sonucunun bu şekilde ulusal ve uluslararası ödüllerle taçlandırılması bize her zaman büyük gurur veriyor. Bu ödüller aynı zamanda bundan sonra yapacağımız işler için de en büyük motivasyon kaynağı diyebilirim.
Son olarak kadınların iş hayatında başarılı olması için tavsiyeleriniz neler olur?
Kadınların dış etkenlerden bağımsız olarak içlerindeki güce odaklanmaları, kendi korkularını bir kenara bırakarak gerekli azim ve mücadele ruhunu ortaya koyduklarında şartların eşit olduğuna inanmaları çok önemli. İş dünyasının asıl gündeminin değer yaratmak olduğundan hareketle, değer yaratmaya ve cesaretle varlıklarını görünür hale getirmeye odaklanmalılar.
Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın olduğu söylemi aslında başarılı kadın için de geçerli. Kadın yönetici adaylarına; hayatı eşit bölüşecek, kendilerini her koşulda destekleyecek ve başarılarıyla gurur duyacak bir hayat arkadaşı bulmalarını da özellikle tavsiye ediyorum. Ev işleri, çocuk yetiştirme ve ev ekonomisi tek bir tarafın sorumluluğunda olmadığında, o evlilikten eşit şartlarda kariyerinde başarılı olan kadın ve erkek çıkıyor.
Kadınların iş hayatına katılımı, sürdürülebilir kalkınmanın en önemli unsurlarından biri. Bizler kendimize inandığımız sürece başaramayacağımız hiçbir şey yok.
