Defilelerde öyle savaşlar var ki evlere şenlik. En önemlisi en önde oturma şenliği. Defilelerde yaşanan koltuk kaosları
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Öyle ki size ayrılan en ön sıradaki koltuklarda bile oturamıyorsunuz. Adınız da yazsa, ilgililer tarafından yönlendirilerek oturtulsanız da değişen bir şey olmuyor.
O sıralar şov yapmak isteyenler için özel olarak hazırlanmış adeta. Nedense en önde oturarak kendilerini daha iyi gösterebileceklerine inanan bir kesim var. Oysaki bir bu tarz davetlere olması gerektiği gibi yani tasarımları görmek ve izlemek için katılıyoruz, kendimizi göstermek için değil. Bu amaçla da davet ediliyoruz.
Çok uzun yıllardır arkadaşım olan biri ile ünlü bir tasarımcının defilesine katıldık. Davetiyedeki koltuklarımız arka sıralardaydı. Oturdum ve bir anda yalnız kaldığımı fark ettim. Bir baktım ki bizim arkadaş en ön sırada birilerini yakalamış ve sıkıştırmış kendini en ön sıraya. Aaaa, şaşa kaldım! Hop bizimki önde sıkışık vaziyette defile izliyor. Sıkışmış olmak onu rahatsız etmiyor yeter ki en önde olsun.
Bir başka tasarımcının defilesinde de adıma en önde hazırlanan, üzerinde adımın yazıldığı koltuktan kovuldum. Yanlış duymadınız KOVULDUM! Nasıl olur demeyin, çok da kolay oluyor kimilerine göre. Sözde influencer’ın biri neredeyse kolumdan tutup atacaktı beni ki o rezaleti yaşamamak için ben kalktım. Bir nevi asaletimi bozmadan, defileye gölge düşürmeden, itiraz etmedim diyelim.
Sizler harika içeriklerle paylaşılan ve yazılı basında yayınlanan defileleri keyifle izler ve okurken bizler maalesef bu durumlarla karşı karşıyayız. Katılmaya devam edecek miyiz? Elbette edeceğiz. Ama markaya gölge düşürmeden ve her şeyi olduğu gibi yaşayarak. Sadece işimiz ve marka için orada olduğumuzu hissettirerek. Savaşmadan, hoş iletişimlerle ve sadece siz değerli okuyucularımıza güzel içeriklerimizi sunmak için.
Bu savaşı hiç vermedim vermeyeceğim de. Vermeye çalışacak hiçbir isim de bu derginin ekibinde yer almayacak. Markalaşmak her ne kadar kurumlarla oluşsa da elbette ki kişi kendi markasını oluşturacak ama asla bu ve benzeri şekillerde değil.
Ne mutlu bana ve ne mutlu tüm ekibimize ki her sayıda hazırladığımız içeriklerimizle sizlerin gönüllerini kazandık.
Peki sen savaş veren. Sen hangi noktadasın?