Sıra dışı ve cesur tasarımların yaratıcısı Cihan Nacar

Plajlarda gördüğümüz sıra dışı tasarımlarını Haute Couture alanına başarılı bir şekilde taşıyan ve geçtiğimiz günlerde Cengiz Aktürk markasının Kreatif Direktörlüğünü üstlenen Cihan Nacar ile 2 Şubat günü yapılacak defile öncesi bir araya geldik… Cihan Nacar röportaj

She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.

Instagram Hesabımız

Röportaj: Banu Çelik

Tasarımcı Cihan Nacar

Cihan Nacar sektörde tabii ki bilinen bir isim ama bilmeyen okurlarımız için biraz kendinizden bahseder misiniz?

Tabii ki. Adana doğumluyum ilk orta ve lise eğitimimi Adana’ da tamamladım. Güzel Sanatlar Lisesi mezunuyum. Resim ve Heykel bölümünden mezun olduktan sonra Çukurova Üniversitesi’nde Moda Tasarım bölümüne başladım.

Fakat 1 yıl sonra Adana bana yetmemeye başladı ve bir şekilde İspanya Güzel Sanatlar Fakültesi sınavına girdim ve kazandım. 2,5 yıl sonra İspanya’dan mezun olup İstanbul’a geldim.

Hemen arkasından burada Marmara Üniversitesi’nde yüksek lisans için yine Güzel Sanatlar ve Moda Tasarım bölümüne başladım ve mezun olduktan sonra sektöre giriş yapmış oldum.

Tasarım yapmak oldukça yaratıcılık gerektiren bir meslek. Kendinizde bu yeteneği ne zaman keşfettiniz?

Çocukluğumdan beri içimde olan bir duygu, çok küçükken 4-5 yaşlarında resim çizmeyi çok severdim. Ailem de beni bu konuda çok teşvik ederdi ve ilkokulun sonlarına doğru resim çizmeye olan ilgim modaya dönmeye başladı.

Nasıl olduğunu ben de bilmiyorum, bu tarif edilemez bir duygu. Galiba ben bu bilgiyle doğdum, yaradılışımda vardı. Çünkü, bu kadar karşı konulmaz bir istek içine nasıl düştü sorusuna ben de bir türlü net bir cevap veremiyorum.

Koleksiyonlarınızı tasarlarken nelerden ilham alıyorsunuz?

Çocuk yaşlardan bu yana aldığım sanat eğitimi ve ailemin tamamen sanatla iç içe olmasından dolayı sanat kavramı benim için çok önemli.

O yüzden ticari bir iş yapıyor olmamıza rağmen sanatın bir dalından esinlenip koleksiyon ana temamı bu şekilde oluşturmayı çok seviyorum. Sanatla çok iç içe olduğum için ikisini birbirinden ayırabilen biri değilim ve bunu işime yansıtmayı çok seviyorum.

Cihan Nacar Tasarımları

Geçtiğimiz kasım ayında gerçekleşen IF Wedding Fashion İzmir Fuarı’nda Mystery Garden Koleksiyonunuzu sergilediniz ve oldukça beğenildi. Mystery Garden nasıl doğdu?

Uzun zamandır çok severek takip ettiğim IF Wedding Fuarı’nın bu seneki açılış gala defilesini yapmaktan dolayı çok mutlu oldum. Bana ilk geldikleri andan itibaren çok heyecanlı ve güzel bir hazırlık süresi geçirdim. Ekibimle beraber 3 ay boyunca gerçekten çok büyük bir özveri ile hazırlandığımız bir koleksiyon sunduk.

Mystery Garden aslında bu güne kadar bizim cesaret edemediğimiz, biraz çekindiğimiz cesurlukta bir koleksiyondu. İşin başında bu bizi biraz ürkütse de işin içine girince, koleksiyonun ana çıkış hikayesini doğru oluşturunca, formlarını ve detaylarını oturttuğumuz noktada aslında ne kadar doğru bir karar verdiğimizi fark ettik.

Bu koleksiyonda çok fazla renk kullandık, hem formlarda, hem renklerde, hem detaylarda çok cesur davranıp, koleksiyona baktığınız zaman hakikaten gizemli bahçe havasını yarattığımız bir iş çıkardığımızı düşünüyorum.

Yeni bir yıla girdik ve şimdiden İlkbahar/Yaz koleksiyonları çalışılmaya başlandı. Bu yaz bizi hangi renkler, çizgiler, desenler bekliyor? Bu yazın renkleri ne olacak biraz ipucu alabilir miyiz?

Bu kış son derece renkli bir sezon geçirdik, bence devamında da yaz koleksiyonları bizi çok renkli karşılayacak. Biz de güzel, canlı ve parlak renklerden oluşan bir yaz koleksiyonu hazırlıyoruz şu anda.

Mayo ve couture koleksiyonlarımızın tamamında fuşya, canlı mor, turuncu ve turuncunun tonları gibi öne çıkan renklerden bazılarını çok severek kullandık. Başka markaların da koleksiyonlarında bu yaz bu renkleri çok sık göreceksiniz. Bu yıl favori renklerimizden biri de yeşil ve tonları karşımıza sıkça çıkacak diyebilirim.

Önümüzdeki günlerde sizden bir hazır giyim koleksiyonu bekleyebilir miyiz?

Önümüzdeki günlerde demiyim ama önümüzdeki dönemde bir hazır giyim koleksiyonu yaratmak istiyorum. Fakat bunun için galiba birkaç sezon daha zamanım var. Ben onun hazırlığı içindeyim ama net bir tarih vermek için henüz erken.

Cihan Bey şahsen çok merak ettiğim bir konu daha var. Her yıl hangi kumaşın, hangi rengin, hangi desenlerin moda olacağına kim nasıl karar veriyor?

Bununla ilgili bir komite yada bizi yönlendiren bir ekip yok ama biz moda tasarımcıları, dünya platformlarında iş yapan tasarımcılar bunların başında geliyor. Türk tasarımcılar ne kadar sektörde başarılı ve hakim olsak da, bir şekilde biraz da bulunduğumuz lokasyon dolayısıyla bu işi geriden takip etmek zorunda kalıyoruz.

Moda tasarımcıları bu işi yaratan kreatif insanlar bu trendleri belirliyor, bu bir etkileşim. Amerika’daki insanların beğenisi ile Türkiye’de yaşayan ve moda sektörüne yön veren insanların beğenisi bir şekilde ortak bir noktada buluşuyor.

Tabii ki trend belirleme kısmında binlerce ayrı fikir var ama hepsinin ortak noktada buluştuğu şeyler sanırım dünya çapında genel geçer bazı trend kuralları oluyor.

İlkler hep güzel ve unutulmazdır. “Sensation Black” sizin ilk koleksiyonunuz ama en beğendiğiniz ya da sizi en heyecanlandıran koleksiyonum bu diyebilir misiniz?

Evet “Sensation Black” ilk moda koleksiyonumdu. Hala hatırladıkça yüzümde bir gülümseme oluşuyor. Çünkü o amatör ruhla ama çok büyük bir heyecanla yaratılmış bir koleksiyondu. Hala çok severim ama tabii son dönemlerde yaptığım koleksiyonlarımda benim için çok özel.

Aslında bütün koleksiyonlarım çok özel ama 2021 yazı için hazırladığım “Aura” koleksiyonum hem de benim bu couture alanına girdiğim ilk büyük imza koleksiyonumdur. Benim için çok özel ve çok değerli.

Dediğim gibi Manifesto, Self-Reliance, Sensation Black ve Mystery Garden gibi bana bir çok özel ve değerli hissettiren koleksiyonum var.

Cihan Nacar Tasarımları

Yakın zamanda Cengiz Aktürk markasının Kreatif Direktörlüğünü üstlendiniz. Uzun soluklu olmasını dilediğimiz bu birlikteliğe nasıl adım atıldı? Bir araya gelmenizin hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?

Cengiz Aktürk 20 yılı aşkın süredir sektörde olan ve gerçekten mağazalaşma süreci ile insanların dikkatini çekmeyi başarabilmiş bir marka ve çok tatlı bir aile şirketi.

Kendi koleksiyonlarını yapmaya karar verdikleri noktada kendilerine uygun bir tasarımcı arayışına girmişler ve benimle görüşmek istediklerini söylediler. Cengiz Bey ve oğulları bu noktada beni ikna ettiler.

Son derece güzel hayalleri vardı ve heyecanla bana gelip bir moda tasarımcısı olarak markalarının Kreatif Direktörü olmamı istediklerini söylediklerinde ben de heyecanlandım tabii ki ve seve seve kabul ettim.

Bu sadece bir sezon bir marka ve tasarımcı iş birliği gibi algılanan “x” işi gibi değil. Bu tamamen bir Kreatif Direktörlük işi. Benim hazırladığım koleksiyon yine Cengiz Aktürk adı altında satışta olacak.

Etiketlerinde Cihan Nacar ismini görmeyeceksiniz ama ben ve ekibim Cengiz Aktürk markasının koleksyionlarını hazırlayan arka plandaki tasarım ekibi olacağız. Bu da bizi çok heyecanlandırıyor ve mutlu ediyor.

Son olarak tecrübeli bir modacı olarak genç tasarımcılar için olmazsa olmaz önerileriniz var mı?

Bu çok uzun ve zorlu bir yol, her geçen gün daha da zorlu oluyor. Genç moda tasarımcılarına ve adaylarına ilk tavsiyem çok çabuk pes etmemeleri ve vazgeçmemeleri.

Çünkü biz de bu işe yeni başladığımız dönemlerde çok fazla sıkıntı yaşadık. Kimse bize altın tepside fırsatlar sunmadı.

O yüzden vazgeçmiş olsaydık kendi markamızı, adımızı yaratmış olmazdık. Onlar da bu süreçlerden geçecekler, sıkıntılar yaşayacaklar ama sabırlı ve cesur olmaları, gerektiği yerlerde bazı riskleri alabilmeleri çok önemli.

Ben de moda tasarım dersi veren bir eğitimci olarak kendi öğrencilerime aynı şeyi anlatıyorum. Lütfen sakin ve sabırlı olun, doğru adımlar atın, doğru insanlarla iletişim halinde olun ve bu işi aşkla yapın.

Cihan Nacar röportaj

She and Girls Şubat 2022 Sayısı Gençlik Dergisi Girls Hediyesiyle Dergiliklerde

SHE AND GIRLS DERGİ