En önemli 10 roman kahramanı

NOTOS Öykü dergisinin her yıl düzenlediği ve geleneksel hale gelen soruşturmalarından biri de “En Önemli 40 Roman Kahramanı” üzerine gerçekleşmişti. En önemli roman kahramanları

She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.

Instagram Hesabımız

295 kişinin yaptığı oylama sonucu bu 40 roman kahramanı belirlenmiştir. Şahsen bahsedilen tüm romanları okumuş ve çoğu kahramanın da etkisinde kalmıştım.

En sevdiğim on roman kahramanı ve romanı sizin için derledim. Sizin en sevdiğiniz ve etkisinde kaldığınız roman kahramanı kim?

Selim Işık

                       Tutunamayanlar

Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar” kitabının baş karakteridir. Ağzından; “Güldükleri zaman sevinçli, ağladıkları zaman kederli oldukları sanılacaktır.”

“Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkan var mıdır?”

“Hayatınızda bir daha belki hiç görmeyeceğiniz bu adamın sizi hiç unutamayacağını biliyor musunuz?”

“Sonunda birbirlerini hoş görseler de beni affetmezler. Sonunda herkes beni suçlayacak bir sebep bulur.” gibi cümleleri duyduğumuz, karizmatik karakterdir.

Küçük Prens

                      Küçük Prens

Saint-Exupéry’ nin aynı adlı kısa romanının kahramanı.

“Büyükler hiçbir şeyi tek başlarına anlayamıyorlar, onlara durmadan açıklamalar yapmak da çocuklar için sıkıcı bir şey oluyor doğrusu…” diyecek kadar karizma sahibi.

“Unutma, dedi tilki, gülün için harcadığın zamandır gülünü bu kadar önemli yapan. – Gülüm için harcadığım zaman… dedi küçük prens, hatırlamak için…”

Gregor Samsa

               Dönüşüm

Franz Kafka’nın “Dönüşüm” adlı başyapıtının ana karakteri. Çıkar dünyasındaki yalnızlığı ve ezikliğini böceğe dönüşümüyle ifade eden karizmatik, bunun yanı sıra ruhundaki mutsuzluğu, zavallılığı, ezilmişliği gözle görülür hale getirmek için böceğe dönüşmekte bir beis görmeyen karakter.

Rodion Romanoviç Raskolnikov

            Suç ve Ceza

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” adlı romanının baş karakteridir.

Hukuk öğrencisi bir katildir. İnsanlarda türlü türlü duygular uyandırır ve bir kere tanışıldıktan sonra kendisini asla unutturmaz.

Kitap boyunca düşündükleriyle insana sürekli bir şeyleri sorgulatmasıyla meşhurdur.

C.

                      Aylak Adam

Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam romanının kahramanı. Her şeye “karşı” duran,”karşı” çıkan,”karşı” olan, sıradanlığa, tekdüzeliğe, alışılmışın kolaycılığına hiç katlanamayan, hem farklıyı, hem doğruyu arayan, bir ismi bile olmayan ve yazarın “C.” dediği bir adam…

Don Kişot

                         Don Kişot

Miguel de Cervantes Saavedra’ nın aynı isimli romanıdır. Don Kişot’u bilirsiniz, hani şu ince-uzun, sakallı, şövalye romanları okuya okuya sonunda şövalye olmaya özenen roman karakteri.

Dulcinea del Toboso’ya aşıktır, kendi gibi zayıf, çelimsiz Rocinante adlı bir atı vardır. Seyisi-yardımcısı-dostu Sanço Panza ile atışır sık sık.

İşte yel değirmenlerine savaş açan bu aşık, yaşlı şövalye, Miguel de Cervantes Saavedra’ nın yazdığı bu romanın başkahramanıdır.

Edebiyatta roman türünün başlangıcı sayılan ve birinci bölümü 1605 yılında yayımlanan İspanyol edebiyatının bu başyapıtı, yayımlandığı günden beri pek çok dile çevrildi, defalarca basıldı.

“Okur” olacak kişinin mutlaka okuyacağı kitaplar arasında yer alır Don Kişot. Bir başka deyişle Don Kişot’u okumamış kişi “okur-yazar” sayılmaz.

Robinson Crusoe

          Robinson Crusoe

 Daniel Defoe’nun  Robinson Crusoe romanının esin kaynağı ada sürgünü, Juan Fernandez adasında 4 yıl tek başına yaşamış olan İskoç denizci Selkrik’in öyküsü sayılmaktadır.

1712’de Selkrik’in başından geçenleri, onu bu ıssız adadan kurtaran Kaptan Woodes Rogers, Dünya Çevresinde Gemiyle Bir Yolculuk kitabında anlatır.

Selkrik, kaptan ile arasındaki bir anlaşmazlık sonucu o ıssız adaya bırakılmıştır. Selkrik ile Crusoe’nunki arasındaki benzerlik belirgindir.

Ama bir diğer görüşe göre Daniel Defoe’ya ilham kaynağı olanı İbn Tufeyl’in Hayy Bin Yakzan adlı eseridir.

Emma Bovary

         Madame Bovary

Gustave Flaubert’ın Madam Bovary’ si Anna Karenina ile birlikte 19. yüzyıl Mutsuz Kadınlarının iki daimi üyesinden biridir. Köylü bir ailenin kızıdır, bir doktorla evlenir.

Kocası Charles ile yeni evliyken gittiği ışıltılı bir balonun hayalini kafasından yıllarca atamaz. Her zaman romanlarda okuduğu renkli hayatların ve fırtınalı aşkların bir benzerini düşler.

Ama bu hayallerin yıkıcı yanlarının ne yazık ki çok geç farkına varır. Bu anlamda, edebiyat tarihinde daha önce Don Kişot’un da yıkımına neden olan o amansız hastalıktan mustariptir.

Kendince her zaman içtendir, sırf kendisi için değil, âşıkları için de her şeyin en iyisini ister. Ama her ilişkisi bir öncekinden daha büyük bir düş kırıklığına yol açar, âşıkları tarafından sürekli aldatılır.

Sonunda intihar eder. En büyük kötülüğü kendisini gerçekten seven zavallı kocasına olur.

İnce Memed

                         İnce Memed

Yaşar Kemal’in İnce Memed serisinin kahramanıdır. O yalnızca annesi Döne ve sevdiği kız Hatçe’yle, nefesini çocukluğundan beri ensesinde hissettiği Abdi Ağa’nın zulmünden uzağa, Çukurova’ya kaçıp kendi toprağını sürmek ister. Ama bırakmazlar.

Zulüm görür, başkaldırır, başka çaresi olmadığı için vurur ve öldürür. Ve efsaneleşir. Devletin, ağaların ve onların maşası eşkıyaların bin bir kıyıcılığı altında ezilen halkın istediği, hatta dayattığı kahraman olmak uğruna kendi hayatından vazgeçer.

Oysa aslında, kendisine türküler yakan köylülerin ona her zaman arka çıkmayacağını, ayağının tökezlemesiyle saf değiştirebileceklerini bilir.

Vurduğu Abdi Ağaların yerini daha kötülerinin, Hamzaların, Ali Safaların, Arif Saimlerin alacağını bilir. Ama buna rağmen her zaman elde tüfeğiyle, Torosların bir köşesinde zulüm gören, zulüm içinde yaşayan insanların koruyucusu olur.

Köylüler, onu her zaman, kendi hayatını bir kenara itip bir zalimi daha ortadan kaldırmış olarak atını Toroslara sürerken hatırlar. Anısı da Toroslara karışır ve doruklarda bir ateşe dönüşür.

Bihter Ziyagil

            Aşkı Memnu

Bihter Ziyagil, Halid Ziya Uşaklıgil’in Aşk-ı Memnu romanının kahramanıdır. Babasının ölümünden annesini sorumlu tutan Bihter, ona kin duymaktadır.

Annesini mutsuz etmek için zekasını ve güzelliğini kullanmaktan çekinmez. Ancak yalnızlık ve hüzün içinde Adnan Bey’le karşılaştığında, onun güvenli elini tutar ve yeni hayatına doğru yürümeye başlar.

Bu yolda Adnan Bey’in uzaktan yeğeni Behlül Haznedar ile tutkulu bir ilişki yaşar.

Bihter, sevgilisi Behlül Haznedar’ın, farklı biri ile evlenmesine katlanamaz ve farklı sebepler ile de beraber intihar eder.

Sıdıka Sarpen

En önemli roman kahramanları

SHE AND GIRLS DERGİ