Yemek yeme davranışımız, hayata dair tutumlarımıza çok benzer bir yerlerde oluyor. Yemek ile kurduğumuz ilişki çoğu zaman farkında olmadan, hayatla kurduğumuz ilişkinin bir fragmanı aslında. Yemek yemenin psikolojisi nedir?
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Yemek ile kavga ettiğimiz zaman, aslında fark etmeden kendimiz ile, kendi arzularımız ile çatışıyoruz.
Peki nedir bu “Yemek ile kavga”?
Yemek ile kavga, en genel anlamı ile kişinin sürekli olarak, ne yediği, ne kadar yediği, hangi saatte, hangi miktarda, hangi yiyecekten yediği ile sürekli bir kontrol ve kavga halinde olmasıdır.
Çoğunlukla diyet yapan kişiler, eğer psikolojik süreçleri de ele almıyorlarsa, çoğunlukla yemek ile kavga içinde olurlar.
Uzun yasaklar listesi, asla yenmeyecek yiyecekler listesi gibi katı uygulamalar bu kavgayı besler.
İnsan psikolojisi, her zaman “yasak” olanı daha cazip görme eğilimindedir, dolayısıyla zihninizdeki yasak yiyecekler listesi arttıkça, ya da belli tip bir yiyeceği “yasaklı” olarak gördükçe cazibesi de artacaktır.
Örneğin, “çikolata” sizin için mutlaka uzak durulacak bir yiyecek halini alıyorsa, canınız çektiği halde küçük bir parça dahi yememek, yani o an ki dürtünüzü bastırmak, sizin için bir başarı halini alıyor ise, aslında yiyecekle kavga ediyorsunuz demektir.
“Yesem mi yemesem mi, bu yiyeceği yersem ne olacak, kilo alır mıyım, acaba şu kadar mı yesem?”
Gibi git-gel ilişki, aslında bizi duygusal açıdan zorlayan bir döngü halini alabilir.
İşin ilginç yanı şu, bu kavgayı kazanan taraf yok!
Kendinizi tutup, isteğinizi bastırıp, bir şekilde o yiyeceği yemediniz diyelim ki, basit bir dilim çikolatadan yeseydiniz, belki de çoktan hallolacak konu, büyür büyür ve belki de en son bir yeme krizi ile sonlanabilir…
Canınızın çektiği bir yiyeceği “yasak” listesine koyunca ne oluyor peki başka, dayanamayıp yediğinizde de bu sefer, yoğun bir “suçluluk”, “pişmanlık” döngüsüne giriliyor. Bu sefer de kendini suçlama döngüsü başlıyor.
Dedim ya, bu savaşın kazananı yok!
Peki yemekle kavga etmeden nasıl dengeli bir tutum sağlayabiliriz?
Önemli olan dengedir, bunu unutmayalım.
Ya hep ya hiç düşünce sistemini yemek yeme tutumuza yansıtmamayı öğrenebiliriz.
Kaçınmak bir yiyeceği gözümüzde daha cazip kılacağı için, yasaklar listelerinden uzak durabiliriz.
Dengeli ve sağlıklı beslenme düzenini öğrenebiliriz.
Psikolojik süreçlerimizin, yemek yeme davranışımız üzerindeki etkisini keşfedebiliriz.
Yemekle kavgamızı sonlandırıp, kendi bedenimizi dinlemeyi öğrenebiliriz.
Farkında yeme egzersizlerinden faydalanabiliriz.
Faydalı olmasını umarım,
Uzman Psikolog Ayşegül Soysal Taşçı
Instagram: @psikolog.aysegulsoysal
