Çocukluğumda bu tarihi dönümün nasıl bir coşku ve biraz da şaşkınlık olduğunu hatırlıyorum. Her yerde bir milenyum kelimesi duyulur, hatta görülür olmuştu. 2000’ler Modası nasıldı?
She and Girls Dergisi, Moda Dergisi, Alışveriş Dergisi.
Instagram Hesabımız
Pasaj isimleri, dükkan isimleri, marka isimleri kullanıyordu milenyum tabirini. Bir yüzyıl değil sadece, beraberinde bir bin yıl da kapanıyordu…
Ne diyecektik şimdi, 80’ler 90’lardan sonar, işte 2000’ler…
Hal böyle olunca bir çok alanda değişim motivasyonu yüksek oldu. Hemen hemen her marka köklü bir değişime yelken açıyor, trendler gözden geçiriliyor, radikal kararlar alınıyordu. Yeni, her şeyin hiç görülmemiş yepyeni olması beklentisi vardı.
Beklentiler yüksekti ama şöyle bir bakınca sanki hemen hemen geride bırakılan bir asrın “z raporu” gibi benzetmesini yapmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Elbette tekstil üretim sanayiinde gelişmeler oldu, materyallerde ve özellikle kumaş üretiminde.
Ancak akımların etkisine bakacak olursak, mesela her on yılda görülen ve bazen daha etkili öne çıkan alt kültür giyim tarzları bu yıllarda da görünür haldeydi. Özellikle sokak modasında hip-hop müzik akımının etkisi belirginleşti. Üst üste katman katman giyilen tshirtler, rahat spor ayakkabılar, özellikle converse bez ayakkabıları ile yapılan rahat kombinler görülür oldu.
Örme kumaş dediğimiz penye, günlük giyimde iyice yer bulmaya başladı. Sloganlı, özellikle kadın gücü, kız kardeş dayanışması gibi atıfta bulunulan yazıların olduğu baskılı tshirtler hayatımıza girdi.
90’lardan kalan bir jean çılgınlığı, yani denim kumaş ile üretilen her çeşit giysi artık bir trend haline geldi. Kot ceket modelleri çeşitlendi ve en popüler zamanını yaşadı. Yakası kürklüler vardı bir de, pek havalı bakılırdı.
Özellikle düşük bel denilen tasarım her yerde hüküm sürüyordu. Pantolonlar neredeyse gövdeden düşecek derecede belsizdi. Ve üzerine geniş kemerler yakıştırılırdı. Bu durumda hatırlarsınız ki bel dekoltesi olmaz ise olmazdı.
80’lerden buraya uzanan ise, neon renkler ve taytlar oldu. teknolojinin gelişmesi ile kumaşlar daha rahattı diyebiliriz. Altına bir tayt ve üzerine tunik giydin mi işte sana bir günlük kombin. Bir de mutlaka boyuna bir şal takılırdı. Bu biraz da orta yaşa yakın, işinde gücünde insanların günlük modern giyim anlayışını oluşturuyordu.
Belirgin bir şekilde öne çıkan parçalardan biri de pançolardı, sanırım o da 70’li yılların hatırına girmiş olmalı 2000’lerin “z” raporuna.
Bu dönemden kalanlardan biri de, hafif etnik havaları işlemeli otantik gömleklerde görmek oldu. Ve düşük bel etkisi elbette eteklerde de görüldü. Asimetrik kesim, geniş kemer detaylı salaş eteklerin üzerine askılı bir tshirt giyilirdi.
Hani şu pek kıymetli Chanel’ciğimizin meşhur minik siyah elbisesi de işte o yıllardan 2000’li yıllara bir armağan oluverdi. Minik siyah bir elbise galiba her kadının gardırobunda yerini aldı. Takı ve aksesuarlarda ise bir abartı vardı. İri, hacimli, asimetrik, modern biçimlerde ve formlarda dikkatleri çekmeyi başarıyorlardı.
40’lı yıllardan clutch el çantaları yeniden işlendi. Özellikle davetlerde vazgeçilmez bir görünümdü. Günlük çanta kullanımlarında ise yine abartılı büyük ve asimetrik biçimlerde çantalar tercih ediliyordu.
Ayakkabı stillerinde ise yine takılardaki abartılar izlenebiliyordu. Dolgu topuklar, hacimli platform topuklar epey revaçtaydı.
Son yüz yılın “z” raporu olan 2000’leri özetlemem gerekirse; yenilik gibi görünen birçok revizyonun karışımından oluşan eklektik bir yenilik demeyi tercih ederim.
Bugünün çok çeşitliliğinin temellerinin atıldığı yıllardır. Kendisi için dilediği yeniliği kendinde kuramayıp kendinden sonraki yıllara hizmet eden bir geçiş dönemidir 2000’li yıllar.
‘Zaman ne çabuk geçiyor’ diyen büyükleri duyduğumda onlara biraz hayretle bakardım. Şimdi onlara hayretle bakan küçük kıza hayretle bakıyorum. Zaman kavramımız bu sene hakiki ve zorlu bir sınavdan geçti ve hala sürmekte.
Eski çok eski insanlar, gelen yeni yılın tüm günahları temizlediğine ve yepyeni bir sayfa ile geldiğine inanırlarmış. Güzel giysilerini giyer, sevdiklerini yanlarına alır, ağaçlarını dilekleriyle süsler ve kozmik bir enerjinin içinde birlik olurlarmış.
Yeni yıl dilekleriniz bereketli olsun ve kendi sağlığımızı dilediğimiz kadar içinde yaşadığımız evimiz olan dünyamızın sağlığını da kozmik birlik içinde düşünebildiğimiz bir yıl olsun.
Esenlikler dilerim….
Hatice Kübra Erişir
